Sure
Ben sonbaharın acı meyvesiyim
Mecnunun bu nesildeki temsilcisiyim Dudaklarının yudumladığı sabah kahvesiyim Sana olan duygularımın tescilcisiyim Göremiyorum, duyamıyorum... Çünkü beş duyum, duygularımdan azda Gönlümün sıcaklığı magmayla aynı bazda Elbet gün gelecek kavuşucam sana azra Sen hayallerimde yaşayan bir bilinmezsin Hiç görmediğim, kaybolduğum gözlerin var Teninde hiç tatmadığım, bilmediğim Dünyanın en güzel kokusu var Benim aksine umutların, hayallerin yaşıyormu? Seninde gözlerinin kasesi benimki gibi taşıyormu? Herkes birbirini birşeye benzetebiliyorken Seni birşeye benzetememem sınırlarımı aşıyormu? Adın, sanın yok, kimsin kimin nesi Duyduğum tek şey içimin imdat sesi Hangi zaman diliminde, neredesin? Güç bela, öylece beklerim seni Yaşadım acılarla, hüzünle doydum Göz yaşımla, gönlümün içini oydum Bu devirde saf sevdasını isteyen toydum Aşk uğruna zehir bile içen kişi, ben oydum Aşk demişken, aslında sen denir Sana ermek için ömürle bedel ödenir Adını kazımaya bıçaklar bilenir Sevda senin gibi yardan dilenir Merak sarar bazen, cennet suretine Kalbe heyecan gelir, düşünmeden Amin denir bakara, taha suresine Bırakılır ardından tevekkül süresine Sensin yar benim , haktan dileyim Ömrüne ömür verip, ant dileyeceğim Gözlerinin içindeki beni izleyeceğim Sensin yanımda bile özleyeceğim Gecenin karanlığa üstüme çöker bazen Gözlerim eşlik eder geceye ve dolar Seni istemeye başlayınca, bedenim solar Kalbim zamanla hayalet gövdene sahip olur Buzullar çözülür ellerim ovuşunca Dil susmaya başlar, kalbim konuşunca Son kez yaş döker bu gözlerim Aynı yastığa başlarımız kavuşunca |