şairler her duyguya bir şiir yazar ölümsüzleştirir..!
"..Sarı Saçlarına Deli Gönlümü
Bağlamışım Çözülmüyor Mihriban Ayrılıktan Zor Belleme Ölümü Görmeyince Sezilmiyor Mihriban Yar Deyince Kalem Elden Düşüyor Gözlerim Görmüyor Aklım Şaşıyor Lambada Titreyen Alev Üşüyor Aşk Kâğıda Yazılmıyor Mihriban Tabiplerde İlaç Yoktur Yarama Aşk Deyince Ötesini Arama Her Nesnenin Bir Bitimi Var Ama Aşka Hudut Çizilmiyor Mihriban.." Mihriban şiirinin yazarı Abdurrahim Karakoç gençlik yıllarında delice aşık olur ve bir o kadar da sevilir... Niyetleri evlenmektir ama kız tarafı bütün sürekli "hayır" demektedir bu işe... Velhasıl bu sevdadan vazgeçilir... Aradan yıllar geçer... Birgün Abdurrahim Karakoç’u bir arkadaşı ziyarete gelir.. Ve Karakoç’a, yolda, onun eski sevgilisi ile karşılaştığını, biraz sohbet ettiklerini, ve hanımın evlenmiş olduğunu söyler... Arkadaşı yanındayken hislerini pek belli etmese de, o gittikten sonra Abdurrahim Karakoç oturur ve duygularını dizelere döker.. bir kadın sevilir..sevenine değil isteyenine varır bir erkek sever de sevdiğine kavuşamayınca şiir yazar bu şiir türkü olur seslere dönüşür de dinlenir sevenle de sevilenle de..her yerde her hasrette .! ne güzeldir dinlemesi böyle hasretleri ne hoştur ayrılanların dinlemek türkülerini..! |