ÇAKIL TAŞLARINA DAMLARKEN ADIMLARINDalgalandı çöl rengi bir rüzgâr Sahile inciler ektim sonra Gözlerin yeşersin istedim Yaşarsın istedim yeşil gözlerin Itırını toplayalım esrari sümbüllerin Ve giderken sen, yollarına Uykusunu silktiğim bülbüllerin Şair nağmelerini sermeli dedim Yabancısı olduğum matem ağlar omuzlarımda Göçer başka diyarlara seferi hüzün Senin yanında Son/baharını yaşar solan sayfalar Vedan saçılır ellerinden dudaklarına Çakıl taşlarına damlarken adımların Kırmızının dallarına konar ihanet Ve gidişin bir ihanetti benim için Sonunda cinayet saklanmış terasında Ölü bir bıçak yarasıydı sesin Gülen resmine gömerim seni Bir defterin kuytusuna dilsiz kendimi Yadigâr kalsın diyerek düşerim Ölüm vaktini Gıcırdayan sözler mütebessim bakar işte Aramızda yaşanacaklar bile şaşkın şimdi Ezeli ızdırabın penceresinden sarkar sesim Çığlık ki uyutmaz hiçbir bedeni Saçlarıma giydirdim beyaz kefeni Bitmeli dedim Diz çöküp ölüm mavisinin önünde Arda kalan küllerimi Küskün balıklara atacağım Bari onlar ağlamasınlar AKKA |
Yüreğinize sağlık...
Kaleminiz daim olsun...