ZUHUR
Zuhur
Gün zuhura çalındı Gök ise doğruya Hak ise doğruya Gün zuhuruyla çağırdı Kapandı gökyüzü Alındı kıblenin timsali Gök beyaz ile ;gök mavinin haliyle Karanlığın şerrine Uzanan kudrete Dillerim de kasidelerle Çağrıldı meclisim gönlümde Gönlümse kalbimle ağırlandı Dünün bugüne birleştiği çizgide Dünün bugünle sezildiği sezgi de Bir çağ var adını saklayamadığım dillerim de hep olan Bir çığ var yazmayı saklamadığım sözlerimde hep olan Ya zuhur işte o benim kendimi kendim yapan en büyük çağrının naatı Ya zuhur işte o benim kendimi bendim yapan en büyük naattın nakaratı Gökyüzü karanlığı her çağırdığında;bedenimle,bedellimle ve bendimle tekrarlanan Zuhur etti çıktı kalbinden kürkün işte o zaman demelisin ben bedenim sense örtüm Zuhur etti anıldı serrinden örtün işte o zaman demelisin ben gizlenenim gizleyende örtüm Sır benim;sırdan da kalbim zuhur edilmiş korfun içinde Ben olanda benim;sen olanda sensin Sadece kim olduğunu bulamayanın serrinden geçmez zuhurun yükselen istihalesi İşte o zaman beklesin aslından geçmesi gereken insan-ı istihalesi Zuhur edecektir o zaman yerle göklerin naatı her kıbley-i kelamda... İSTİHALE:BAŞKALAŞIM ZUHUR:ORTAYA ÇIKARMAK KORF:(BRETONCA)BEDEN NOT:Merak edenler için Bretonca :Fransa’nın Bröton (Bretagne) bölgesinde konuşulan Kelt dili |