Fuzuli Kelam
Ne bi ağaç dikmişliğimiz var,
Ne bir çiçeğe su vermişliğimiz. Sıcaktan kavrulana gölge de olamadık, Soğuktan donana ateşte veremedik, Fuzuli kelamdan tüketiyoruz ömrü. Bir yetim başı okşamamış elimiz, Gözümüzde körelir oldu fukaraya; Vicdanımız gibi. Ölenden kalana tesellimiz yok Doğana bir dünya bırakamadık, Adam gibi. Rotasız bir kervan gibi; Yüklenmişiz hayat yükünü. Düşünce maazallah vururlar deyi Mola da veremiyoruz, Gök kubbenin altında bir nefeslik. Hevesimiz kursağa çadır kurmuş, Ümidimiz kelebek olmuş Yarını yok... Adı yok çekebildiğimiz çilenin, Sevememişiz de demek ki; Sahibi yok yanımızda ki Telaşsız, umarsız boş koltuğun. Yani demem o ki güzel kardeşim; - üstüne alınmasan da olur - Seninle alakası yokken doğan güneşin Yere düşen gölgenin dahi Hakkı var sende. Hani bil de Boşa yürüsende, boşluğa yürüme. -ketum |