Hasretinle Yanmıştı Uhut
Hasretinle Yanmıştı Uhut
Sevdim Uhutu Hasretinle yanmıştı Uhut Hasretinle yanmıştı Uhut Hasretinle yansın Uhut Uhut sanma topraktır Hasretinle yanmıştı Uhut Yandım Uhutta Yanayım Uhutta Hasretinle yanmıştı Uhut Gönlüm yansın Uhut gibi Yakan topraklardayım Yandım Uhutta Taşı toprağı ne kadar da ışıklı şu Uhudun... Ey gül Hasretinle yanmış Uhut Uhut neler anlatı bana bu gün Gam üstüne gam verdi Gamlı Uhut şanlı Uhut Yakan topraklardayım İki cihan güneşi Hasretinle yanmıştı Uhut Yolunu gözlüyor Bedir Taşların,ağaçların düşü Dile gelmek Adını anmak... Bedir kaya gibi küfrün yolunda... Karanlığımı yendim Bedirde Geldin dün Köleler sevindi Güneş başka güneş gökte Ay başka ay Ayna gibi kırıldı işaretinle. Adın kaya gibi küfrün yolunda... Dün Uhut derdi ki: -Askeriyle gelse Nebi... Ah Uhut ağlıyordu Hamzayı görünce Hamza kırık karanfil yerde... Uhut kaya gibi küfrün yolunda... Gönle akan topraklardayım O gün görünce o orduyu Selama durdu Bedir Kıyamete kadar küfre tokat Bedir Hendek küfre hendek... Attım hendeğe ümitsizliğimi Hendek kaya gibi küfrün yolunda... Dün Beytullah bekliyordu seni Ve gamlıydı Mekke Mekke mekke olalı Hiç böyle gamlı olmadı. Ah Beytullah Halin içler acısı... Beytullah kaya gibi küfrün yolunda şimdi... Gönle akan topraklardayım Sevdim Hirayı Vahiy gelmişti Bir o gün mutluydu Hira Hira hiç böyle sevinmedi Oku diye çınladı toprak Okumak için huzura koştu Taş toprak Ağaç yaprak... Hira kaya gibi küfrün yolunda şimdi... Hirada sevincim oldu dağ Şükürler sana Allahım Gönle akan topraklardayım |