Yine eskilerden frilsiz püskülsüz cilâsız organik sevgilerle yolluyorum

Sevgili günlüğüm sen olmasan
Kim teselli ederdi beni
Kim dinlerdi saçma sapan şiirlerimi
isteklerimi şikâyetlerimi
Ölüm korkularımı kime söylerdim

Sen bilirsin uykusuz gecelerimi
Sen bilirsin nasıl ezgilerle gün geçirdiğimi
Bilirsin kaç kez yağmurdan kaçarken
Doluya yakalandığımı
İşten çıkıp işe gidişlerimi
Dışarda erkek işleri evde kadın işlerimi

Yıllardır detayıyla dinledin kayda aldın
Yetimliğimi öksüzlüğümü
Evliliğimi dulluğumu
Yerimden yurdumdan olduğumu

Alın terim damla damla sende birikti
Gözyaşlarım yedi yirmidört sende
Kâh ince ince kâh sel oldu yağdı
Hepsinin hikâyesi sende saklı

Günlüğüm her şeyin bir sonu var
Çok az bir zamanımız kaldı
Bunca yıl kahrımı çektin
Senle son kez dertleşmeliyiz şimdi

Sayfalarına sensiz geçireceğim hayatımın
İlk güllerinden yapraklar koyuyorum
Hayatımın bundan sonrası senin bildiğinden
Çok daha süslü püslü olacak
Sende her şey sade yalın organik
Biz bizi biliyoruz senle
Sen uyurken zaman kapsulünde
Ben yeni yöntemler bulmalıyım
Ömrümüzün her damlasını tazeleyip yinelemeye
Hem anılarımıza ithafen
Hem örnek ibret ders olur umuduyla okurlarımıza
Anlatması dinlemesi kolay olsun için
Fareleri aslan gibi pireyi deve gibi
Sevdaları olmasını istediğimiz gibi
Kötüleri cadı
İyileri melek gibi göstereceğiz günlüğüm

Bil ki artık yıldızlar nerde ben orda
Boynumda dizi dizi yaseminler
Yakamda mor sümbüller olacak
Uykusuz gecelerim olacaksa artık kâbustan değil
Sevdiğim şeyler sevdiğim işlerle meşgul olduğumdan olacak

Hayatımın geriye kalan her gününde şiirler yazacağım
Günlüğüm senin her sayfanın her cümlesinden
Onlarca şiir yazacak süsleyeceğim
Onlar senin gibi olmayacak
Sen ayna gibisin günlüğüm onlar süslü püslü olacak

Meselâ sendeki yıldızlar halime ağlardı sayfalarında
Korkarlardı benim adıma
Artık acılar dertler kısa sevinçler devrini aştık
Hepsi demlendi yıllanmış birer şarap şimdi
Onların lıkır lıkır içmek zamanı geldi

Şimdi şarkı dinleyip söylemek zamanı
Bedeller ödendi
Şimdi ödenen bedelin karşılığını almanın mevsimi
Sana düştüğüm tüm notlar şimdi birer hatıra
Yoğun yorucu bir savaşın son günlerinde gibi
Kazanan tarafı bilmenin gururlu gazisi gibi

Tedavülden kaldırıldım diye üzülme
Günlüğüm hayatımın her zerresini sen dolduracaksın yine
Bir farkla eskiden ikimizdik sadece
Şimdi okurlarımızla birlikte çok büyük bir aile

Mutsuzluklarımız bizi güçlendirdi
Söylemeliyiz herkese
Ölümleri yendik kaç kere senle
Sevinçler dizildi boğazımızda kaç kere
Şiirlerimiz horlandı sevildi kaç kere
Gurbetlerde sürgün yıllarca
Evimizde yabancı ömürlerce
Açlıkta arsızlığa yenilmedik
Toklukta yüzsüzlüğe
Nasıl yalnızlıklar çektik kalabalıklar içinde
Nasıl kalabalık olduk tek başımıza evde işte

Köyümüzde köylü olamadık
Şehirli olamadık en büyük şehrimizde
Evlât olduk ana olduk yar olduk
Nasıl dolduk boşaldık
Cüz olduk kaynak olduk

Şiir olduk öykü olduk kitap olduk
Yazdık okuduk
Köle olduk kral, kraliçe olduk
Bu sana son not düşüşüm günlüğüm
Biz artık seninle bir bütün olduk
Senle ne kuraklıklar gördük yaşadık
Irmak nehir okyanus olduk

Biz dünyaya geldiğimize sayısız kere pişman olduk
Şeker kamışı gibi düştük yine ayağa kalktık çoğaldık
Biz şimdi hayata şekerli şerbetli olduk
Her gün ömrümüz için şükreder olduk
Günlüğüm biz seninle nice günler gördük
Zaman kapsülüne hazırlandık
Bekle beni günlüğüm rahat uyu
Seninle yine buluşup tadacağız o derin o uzun uykuyu
Asiye