Kimse Mutluyum Diyemiyor
Ne kadar konuşursak o kadar sessizlik olur
Kendi ellerimiz, izlerimiz Yağmur ağırlığımızca düşer Uzanır gelir yokluğun üzerinden Atını sürmeden. Boşuna tükettik kendimizi O benden sarhoştu ben ondan İstasyondan istasyona bir soğuk Seslenirim kendimden Aradığımız bir kentin ışıkları Kimse "mutluyum" diyemiyor artık. Kalbimi iliştirdim bir köşeye Akıyor içine içine Bir akşamüstü kargaşası Yönü bilinmez yalnızlığım Ve hepsi geceye değiyor Bundan yarım yamalak tekrarlarımız. Yeni bir yağmur yağıncaya kadar Acımızdan ve Soğuk bir istasyondan geçiyoruz. İçimize toplayıp toplayıp Susacağız yine. Her yaşanmışlık gizli bir ses bırakırdı Sesimize. Çağırınca döner, gök boyu giderdi Birden karıştırırdı içimizi ve birden Bırakıverirdik kendimizi Seslerimiz birbirine çarparak artardı Herkes birbirinden çoğalır, Bulanık durgun batardı Ve sesler Örterdi sesleri... İnsanlar acı çektikçe Konuştukları dil değişir Sonunda anlaşılmaz olurlar Ağlıyoruz anlaşılmadık bir hüzünle Kimse "mutluyum" diyemiyor. Duygularımızın dengesiz ağırlığı Ve nasıl yabancılaşıyor İnsanın parçası insana Gönüllerimiz konuşsaydı Bu kadar kaybeder miydik birbirimizi Anlamsızlık korkusu Yerimizi bulamadık Yokluğumuzun adıdır ölüm Umutla tanır insan kendini Hep aynı çatışmalara düşüyoruz Sürekli kendini kanatan bir bıçak Uykularından vurulmuş Düş sallantısı uçurumlara akıyoruz Kanatlarından fırtınaya yakalanmış Kuşlar geçiyor ufkumuzdan Bir bilinmezliğe sürüyor atını dört nala Ellerime bulaşıyor Düğümleniyor, çözemiyorum Yakınları çiziyorum uzaklardan Yanıtsız ve sessiz kendini kanatıyor Bir anlamı olmalı hayatın Eskiden ne güzel yağardı yağmurlar Şimdi saklanıyor ölümden ayak sesleri Ve yayılıyor kollarıma, ayaklarıma İçimizin dağınıklığını nasıl toplarız Sorular sorular.. Gölgesiz deniz Yorgunum anlayamamaktan Anlatamamaktan Kimse "mutluyum"diyemiyor. |