HEVES
HEVES
Zor aşkın sandalına U dönüşünü yaptıran kayalıklarda yemin bozanlara karşı şafağın sabır taşlarında göz bebeklerimi morarttım. Neyi hak ediyordu, bütünleşme kelimelerinde eylemin can alıcı harfini kesip bırakan. Açık kalbin düşlerinden gerçeğin şevki kızıl korku paydası yüksek boz intikam havası çıkaran göbek taşı terli çocukların yüzünde parmak izim buz gibi sustum. On bin yıl sonra o sesin içine sevgiliye çizili çiğdeme dokundum yazı yoktu. Aşk susunca parlıyordu güneşin katli mızrabın ıstırabı kırlangıç çığlığı eşliğinde göğü bozuyordu inançsızların hamamı bir tuhaf inkardı yine bütün hatıralar geçmişi yanıltmak için yaşıyorlardı sanki aşkı sustum. Turkuaz çinideki o çiçeği öpmez mi insan son çizgide yağmurları kucaklamadan susmadım taştaki yeminin gözlerine dokundum. Yeniden ölmeye hazır değilim. Sana çağrılabilen bir heves buldum. |
Selamlar..