Annem
Kaç yıl, kaç gün, kaç saat, kaç saniye,
geçti sen gideli sayamadım. Her 28 aralık geldiğinde yeniden yaşarım o günü. İçimde öylesine tarifsiz bir özlem var ki Adresi yok Yeri yurdu yok. İçimdeki yürek yangınını bir türlü söndüremedim. Hangi odaya girsem sen kokuyorsun. Buram buram esiyor burnumda tütüyorsun. Hele o gülen yüzünü nasıl özledim. Hatıralar gözümde canlandıkça . Sözlerimin şiirlerimin dibine dibine vurdum. Öyle bir boşluk var ki içimde. Yanımdakilerle doldurmaya çalıştım Olmadı. Sen gittikten sonra, canım çok ama çok yandı. Dağa, taşa, denize anlattım seni. Hiçbiri indiremedi gözlerimdeki hüzün perdelerini. Sokakta biri özlem diye seslense. Hep dönüp dönüp ona baktım. Sana ulaşmaya çalıştım. Ben koştukça uzaklaştın. Yoruldum ulaşamadım uzayan yollar yürüdükçe arttı. Arttıkça canımı yaktı. En son seni göz kapaklarından öpmüştüm. Çok hoşuna gitmişti. Bir daha öp, bir daha öp demiştin. Nereden bilebilirdim ki, Göz kapaklarından öpmenin Ayrılık getireceğini. Ben den çok şey götüreceğini. Hadi anne uyan. Saçlarımı tara. En siyah hallerini çıkar getir. Sonra ör, bırak iki omuzuma. Kaderin örgüsü olsun hayır duaların. kuzunun kuzusu seni çok çok özledi. |