Hasan'ın Hikayesı
Yıllar evvel Adıyaman’ın Kahta ilcesi
Eskitaş köyünde bir ana oğul vardı Çocuğun adı Hasan okul birinci sı Pırıl pırıl gencecik bir çocuktu Hasan Ana ise otuz yaşlarında en verimli çağında Güzel mı güzel dünyalar güzeli Hasan evinin kapısında oyun oynuyordu Birden gök karardı şimşekler çaktı Yer yerinde oynadı gök yarıldı sanki Duvarlar yıkıldı ağaçlar devrildi Bir çığlık bir feryat Hasanım Hasanım diye İmdat sesleri ta nemrut’ta duyuldu Nisan yağmurun seline kapıldı Hasan Feryat figan nafile tüm çırpınışlar Hırçın ve asi dalgaların kucağında Hasan Baba oğlum Hasan’ım feryat ediyor Ana evladım yavrum diyor köylü anladı Hasan Hırçın ve asi dalgaların kucağında artık Oy fırat oy fırat fırat zalimsin hainsin fırat Zalimlerden de zalimsin fırat Adın silinsin fırat ocağın yıkılsın fırat Ne yürekler yaktın ne ocaklar söndürdün Vallahi de billahi de vermem bir dana Sana sevdiklerimi vermem fırat vermem Susuzlukta ölsem de içmem suyundan fırat içmem Ana Hasan’ım Hasan’ım diye gözü kara atladı Hırçın dalgaların üstüne Hasanı kurtarmak için Tuttu Hasanı sımsıkı sarıldı vermem vermem Hasanı mı diye Dalgalarla buğuş tu ama sonunda yenik düştü Dalgaların kucağında ana oğul el elle kaybullup gittiler O gündür bu gündür kimse rastlamadı ne ölüsüne nede dirisine Bu şiir yetmişlı yıllarında Yaşanmış gerçek bir hikaye Bir ailenin yok oluşu Ve hazin sonu Bir ana evladı için yapamayacağı Hiç bir şey yoktur |
Kalemin daim ilhamın bol olsun
_______________________________Selamlar