Kültür Farkı!Şiirin hikayesini görmek için tıklayın İdareciliğimde en güzel günlerimin Denizli’de görev yaptığım zamanlarda geçtiğini her zaman dile getirmişimdir. Ege Kültürü, yetiştiğimiz İç Anadolu Kültüründen çok farklıydı. Denizli, Saraylar Vergi Dairesi Müdürlüğünde idareci olarak görev yaptığım ilk yıllarda Vergi Beyannameleri elden getirilir, "Beyanname Kabul Masası" ndaki memur beyannameleri alır, bilgisayarda tahakkuk fişlerini düzenler ve getiren her kimse ona verirdi. Genellikle beyannameleri getirenler Mali Müşavirlerin yanında staj yapan Ticaret Lisesi Öğrencileri veyahutta yüksek okulda okuyan öğrencilerdi. O zamanlar, beyanname verme dönemlerinde daire içinde uzun kuyruklar olur, kimi zaman sıra kapma yüzünden yaşanan olumsuzluklar olurdu. Bu masada görevli memurun da kimi zaman iş yoğunluğundan dolayı sinir katsayısının zirvede olduğu zamanlar olurdu. Yine böylesi bir zamanda yaşanmış olayın sizlerle paylaşılmış duygularıdır.
Mesaideyim.
Masamın başında, İşimin peşindeyim. Kapım çaldı. Gelen bir genç, Lise öğrencisi. Yüzleri kıpkırmızı, Gözleri çakmak çakmak, Belli ki çok üzülmüş, Ağladı ağlayacak. Ne kadar üzülmüşse artık, Benden, Çare arayacak. Belki de; Şikayette bulunacak. Derin bir nefes aldı, Kendini toparladı. Memurumdan şikayetçi. Ona ne demişse gayri Hazmedememiş, besbelli. Gözleri ateş saçıyor Çok kızmış ona, Belli! Merak edip sordum işte: “Ne dedi ki sana memur?” Serde gençlik de var ya İçerlemiş buna güya. Almış; Gençlik ve cesareti Çıka gelmiş buraya. Oturdu, Kız döktü içini; “Memurunun çalımı var ya? “Evet! “ Dedim, merakımdan, “Benim yaşımdan büyük!” Afalladım. Gülmüştüm de. Çünkü ilk defa rastladım Böyle medeni bir tepkiye. Bakar mısınız? Şu kültüre; Bakar mısınız? Şu tepkiye! Küfretmek yok, Kavga etmek Yok. Sükuneti bozmak Hiç yok. Merakımı yenemedim, Bu defa ben sordum Adın ne? “Serap!” dedi. Serap!: “Şunu bir daha söyler misin?” İlk defa duyuyorum. Sevdim senin bu tepkini, Medeni cesaretini, Dramatize(*) edişini. Serap, yükünü boşaltmış Rahatlamıştı. Gülüyordu bu defa, Tekrarlamıştı, Şikayetini. “Memurun çalımı var ya! Benim yaşımdan da büyük!” Diye, tekrarladı heyecanla. İlk defa duyuyordum. Ege kültürü bu olmalı? Batı kültürü bu! Denizli şivesi de girince, İşin içine; Sevdirmişti tepkisini. Bu çevrede pek yeniydim. Not aldığımı görünce Rahatlamıştı, Kendince; Teşekkür bile etmişi. “Serap!” dedim. “Sen üzülme!” “Gerekeni yapılacak.” “Kesinlikle o memur, Uyarılacak.” Memnun oldu galiba ki Teşekkür edip ayrıldı. Gençlik işte; Çıkarken çok havalıydı. Ankara,30.10.2016 16:20 (*)= = Dramatize etmek: 1. roman, öykü, şiir gibi bir yazın yapıtını radyo, televizyon ya da sahne oyunu biçimine sokmak, oyunlaştırmak. 2. Mecazi anlamı: bir olayı, bir durumu olduğundan daha acıklı bir biçimde göstermek. |
Güzel şiirleriniz sağlık güzellikler ve mutluluklar bulsun…
………………………….. Saygı ve Selamlar..