Yağmur
İki kıta beş bölgem bir kurak iklimi
Gönül diyarıma ne eksen fidan vermez Bu sorunun çözümü sadece aşk bilimi Bende aldım kağıdı yoğurdum dilimi Kalbim artık sana emanet ey Azer Sensizlik tıpkı ölüme gidişe benzer Ne nefes almak mümkün, ne de vermek Aldığım nefes içimi harlarken, verişte ömür gider Bulutlardan senin resmini adım adım yarattım Koyu bulutlardan saçlarını, açıklardan nur yüzünü Güneşte eklenince, sen sandım elimi uzattım Öyle heyecan yaptım ki, gülüşüne gülüş kattım Gülüşün gülüşlerimide uyandırır Ben sen kadar mutluyum, ne fazla ne eksik Göğsünde oluşan fırtına ateşi harlar Herşeyimi seninle yaşarım ben artık Kavuşma hayalleriyle her gece uyuyorum Kollarıma dolandığın anı iple çekiyorum Bir göz yumuşla gelse keşke o an Kokunun gerçek halini tatmayı bekliyorum Sen "kokum yağmura benziyor" Dediğin günden beri Ben her yağmurda sokaklardayım Her yağışta oluyorum yağmurun eri Sırılsıklamım, kokunla Her zerrem sana bullandı Sırılsıklamım, aşkınla Her hücrem adını andı Süzülüyor usul usul damlalar yüzümden Kanıyorum sensin diye bu yağmura Sonra yaşlar dökülüyor gözümden Yine bir yağmur sonu sana kavuşamadığımdan Gel, yetiş artık imdadıma Son ver bu yangına Adlarımızdan yazılı bir sırma Gözüm seni bekler, hazanın son ayına Dardasın, dardayım, dardayız Birbiremize şifa olan bir yoldayız Ancak bir olursak günümüz gün Biz hak yolunda bilindik sırdayız Sen bir yağmur, ben kurumuş biriyim Ben sana bağımlı bir bireyim Donduruyor buraların tekin ayazı Aç kollarınıda, sıcacık koynuna gireyim Seninleyim bugünde yarında Yeterki elinden can suyu içeğim Ben bu koca çöl diyarında Sadece yağmura aç bir çiçeğim |