1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
2012
Okunma
Namus Hayatın Neresinde
Bazen alıp başını gitmek istersin ya bir yerlere…
Gidemezsin!
Bir sürü pençe yakanda,
Laf, lakırtı…
Olmuyor!
En iyisi dalıverirsin sokaklara.
Öylesine kafanın dikine.
Öylesine salıverirsin sigaranın dumanını kedilere
Ve öylesine bir yerde, öylesine bir kalabalık sessizliğinde,
Küfür megafonların açık, şerefesi boş minare gibi
Yürürsün.
Utanmaz etmiştir seni isyanlar
Ve alışmışsındır Korkunç İvan işkencelerine
Sancılar ta beyninin içinde,
Dudağında tiksinç bir gülümseme,
Dilinde pörsümüş duyguların yanık türküsü,
Zembereği bozuk saatin zamansızlığında...
Yürürsün
Ayakların sürüklemiştir seni,
Birden anlamazsın nerden geldiğini.
Sokağın herhangi bir yerinde;
Bir koku, bir kahkaha, bir hıçkırık
Mucizevî bir dokunuşla, yüreğinin kalın duvarlarını su damlası vurgunlarıyla delen,
Kimliğinde yalan yazan o esmerin, anılarını oynatır, beyninin o kahrolası köşelerinden
Çakılırsın olduğun yere.
Kayar altındaki dünya.
Düştüğün boşluk büyür,
Yetişemez içindeki boşluğa.
Sorgularsın;
O ne yaptı?
Ben ne yaptım?
Muhakemesinde, kimliğini kaybeder gerçekler.
Sadakat yalanda yitik,
Yalanlar halüsinasyon ürünü.
Sen günahkârsındır, o suçlu
O günahkârdır, sen suçlu.
Sonuçta;
Katili olmuşsunuzdur aşkın,
Gökyüzüne yazdığınız masal
Bir kirli günah gibi mezarlara saklandı.
Şimdi yürü yürüyebilirsen !
İçinde bulunduğun harabeliğinde ırzına geçilmiştir artık
Namus hayatın neresinde?
P.DİRİCAN… 19.11.2016/Mudanya
5.0
100% (2)