EZELDEN / ezelden…
Yalan dünya derler sana
Yer içerler kana kana Ahlar vahlar garibana Düşer ezelden ezelden Dokunmasın derler bana Zik(i)rederler ana ana Gülüp geçer ağlayana Beşer ezelden ezelden Namert girer türlü dona Taşlar atar ona buna Kaşır yarayı boyuna Deşer ezelden ezelden Gram neyler derler tona Narh biçerler yona yona Sığmaz karpuz koltuğuna Taşar ezelden ezelden Mal yongadır derler cana Kıymık düşmez sana bana Garip boğaz tokluğuna Yaşar ezelden ezelden Öz içinde durur mana Âdem arar yana yana Kendi misli bulduğuna Koşar ezelden ezelden Can tükenir erer sona Göçüp gider kona kona Ömrün nasıl dolduğuna Şaşar ezelden ezelden Ağır göle dalar suna Aşk meyinde yuna yuna Çağlar, Abdal olduğuna Şişer ezelden ezelden Dost kalemlerden... "Doyurur yoksul, açları Giyindirir muhtaçları Dik, sarp yokuş yamaçları Aşar ezelden ezelden" Sevgili Sadık YILMAZ ustama sonsuz teşekkürler... "Çile toplanır ahında Pişmanlıklar var vahında Şu Taptuğun dergahında Pişer ezelden ezelden Geçmişimiz kaldı dünde İstikamet aynı yönde Vatan deyince en önde Koşar ezelden ezelden Saçlar olmuş lüle lüle Neler gelir bilsen dile Lüzumsuz da bir aşk ile Taşar ezelden ezelden......" Sevgili Aşık LÜZUMSUZ üstadıma sonsuz teşekkürler... Mehmet Ali ÇAĞLAR (Çağlar ABDAL) Çorum / 2016 |
SAYGILAR selâmlarımla