dışarısı çok karanlık, çok soğuktu rüzgar acı eserdi gecelerce kışın duvarlar bile nefesimizin buğusuna sokulurdu bir dev gibi korkardım üzerimize düşen gölgelerden hem fırtınadan, hem karanlıktan, hem de kardan korkardım ben
*
karların üzerinden yürür gidermiş soğuk ormandaki hayvanlar da çok korkarlarmış geceleri kimi kimseleri yokmuş çıplakmışlar soğuktan tiril tiril titrermiş ağaçlar da, korkudan donup kalırlarmış dedem masal anlatırken hep ben onları düşünürdüm uzun uzun masallar anlatırdı dedem türlü türlü masallar
*
derdi hep bu benim nehrim bak, bu benim göğüm bak bu benim toprağım benimle aynı kökten bu dağ taş benimle aynı soydan bu kış bu karlar mevsimler benim anamın oğlu ağlayan rüzgarda anam
*
anlatırdı çoğu zaman düşmanlarla dolu kış gecelerini bir gün biri saldırırmış, bir gün öteki evleri yakar, önlerine kim çıksa öldürürlermiş aman vermezlermiş hiç kimseye kimseye acımazmış düşman ölüm üzerine ölüm, kan üzerine kan su gibi akıyormuş geceleri sabaha kadar bir felaket ki korkunç bir felaket korkunç felaketlerle geçen hüzünlü yıllar
*
benim dedem nice nice savaştan sağ çıkmış, nice zaferler kazanmış bir uctan uca doğarken güneş şahidiymiş kaç gün ışığı. hangi tepenin karlı doruklarına uzanan kaç tane ,kaç adet kaç göçmen kuşu sayısız, hesapsız kaç ölümün şahidiymiş
*
dedemin kahramanlıklarını izlermiş güneş bir vadinin üzerine çıkıp hayran hayran her tarafı karlı sıradağlarla, yeşil ormanlarla göz alabildiğine uzanan denizde izlermiş koyu mavi yüzeyinde beyaz dalgalar koşuşurmuş dalgalar çok uzaklardan gelirlermiş
*
uzun uzun masallar anlatırdı dedem dağları, yol uzadıkça yürüyen dağları kıvrıla kıvrıla göğün tenine dokunan dağları dökülürmüş semalarından gönül hanesine her cismin üstüne rengarenk ışıktan gölgeleri
akarsuların ninnisiyle ruhu huzur bulurmuş dedemin bir anne şefkatiyle okşarmış saçlarını rüzgar başının üzerinden geçerken her sabah . parlak köpükler, renkli çağlayanlar akıl almaz armoniler eşliğinde ne çok heyecanlar yaşamış dedem
*
masal içine masal sığdırırdı dedem topraktan fışkıran bahar kokularından bahsederdi vadilerden denize doğru sıralanmış ip gibi uzayıp giden ince loş ufuk çizgisinden yerini yurdunu bırakıp yığın yığın bin bir çeşit neşeyle mavisinden,safranı sarısından, mor kalın yapraklara, usulca düşen yağmur damlalarından bahsederdi
*
benim dedem cengaverdi yeleleri aleve bürünmüş ay ışığıyla tutuşturulmuş devasa bir küheylan üzerinde hiç kimsenin daha evvel görmediği mavi düşlerden nurdan bir ışığın aydınlattığı bir başka memleketin cengaveriydi
*
sesi sıcak, sımsıcaktı elleri anlattıklarının her zerresi gönülden akardı sanki ümitler sarardı kalbimizi fısıldardı çok eskilerin masallarını çok müstesna duygularla dört bir yana en sırlı zamanlara alıp götürürdü kıpır kıpır oynaşırdı kalbim heyecanlanırdım her bir kez çok müstesna anlar yaşatırdı dedem sıcak, sımsıcak bir sıcak düş gibi
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sıcak bir düş gibi şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sıcak bir düş gibi şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
dedelerimizin anlattıkları birebir yaşanmış destanlardı... bizler hazıra konduk, çocuklarımıza bir şey bırakamadık. anlatımın ustalığı akıcı ve dingin bir ahengi hazla okuttu eseri kaleminize sağlık
Şiirinizi okurken, okuduğum her mısra hayalimde canlandı. Ne kadar da güzel betimlemişsiniz. Düş ülkesinin tılsımlı yollarında bir gezintiye çıkardı şiir. Neler yoktu ki içinde. Yer, gök, ova, dağ, deniz, iklimler... Kudretli kaleminiz, soğuk kış günlerinin masal sıcaklığını hissettirdi. Her dinleyenin kendi hayalinde canlandırdığı, kahramanlarıyla kendisini özdeşleştirdiği... Tebrik eder başarınızın devamını dilerim. Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olması dileklerimle sevgi ve saygılarımı iletiyorum. Kudretli kaleminiz var olsun.
Beğendim ve kutlarım...
....................................... Saygı ve Selamlar...