Usul usul çekiyor balıkçılar ağını , Kanat çırpar çığlık çığlığa kuşlar başımda. Vurulmuş gibi dolunay gümüş kanatlarından Bir tüy gibi salınırken mehtabın koynuna. Ne koyu kederlerdeyim bir bilsen; Beni ağlatma İstanbul! Sefil bir yalnızlık çöker sislerden sandallara Meftunum sana İstanbul! “İstanbul’um benim.”
Buğulu bakışımla özlediğimsin. O senin ağrın, o senin kederin; Asırlar var ki bitmeyen. Dinle! Ne çok uzaklarda yankılanıyor Sana söylenmiş şarkılar. Başımda eski İstanbul sarhoşluğu döner. Dudakların hala sıcak mı bilmem. Lodos uğultusu dinmiş işte içinde, “Ey İstanbul, İstanbul’um bana seni anımsatıyor.
Hüzün dalgaları derinden vurur, Gemiler uğurlanır her seferine sessizce Sen de gidiyorsun bize aldırmadan. Mehtapta gülümsüyor hala varlığın, Ay ile güneş ermiş vuslata ve tam da orada. Seninleyim yine İstanbul… İstanbul’um benim. Nağme yüklü ince bir ney yankılanır Çamlıcada Yaralı keman gibi içli içli… Perili köşke bak! Sen kadar, ben kadar yalnız… Bulutlar çekip almış kanatlarından rüzgârını, Kuş çırpınışları okşar durur yüzümü deli deli. Kanlıca’da bir martı, tam da seni sevdiğim yerde. Kederlere salma beni İstanbul’um ne olur! Yoksa öldürür beni bu dert, bu elem… Ah’ şimdi! Beyoğlunda olmak vardı ışıl ışıl.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İstanbul'um şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İstanbul'um şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bir şehiri bu kadar güzel anlamak Bu kadar derin anlatmak İçinde her renkten bir duygu Nakış misali işlenmiş dizeler Tebrikler diyorum ve mısraların sesi karşısında susuyorum
İstanbul’da her taşın altında bir öykü, kimi öyküde hüzün, kimisinde tarih vardır. Baktığınız herhangi bir yerde eski taş bir binayla, asırlık bir ağaçla göz göze gelmeniz mümkündür burada. Medeniyetler şehrinde ne şiir biter nede aşklar İstanbul kendisi asktir
Önce küçük büyük bütün öğretmenlerin ellerinden öperim. Dünyada: tek Bir Güne Sığmayan Tüm Öğretmenlerimizin, 24 Kasım Öğretmenler Günü: kutlu Olsun... Çok Beğendim. …………………. Saygı ve Selamlar…
İstanbul'a en çok Deniz ve Martılar yakışsa da En çok şiirler yakışıyor galiba ; Güzel yorum ve dilekleriniz için teşekkür ederim . Sevgilerimle 'Sayın Aşkar
Bu kadar derin anlatmak
İçinde her renkten bir duygu
Nakış misali işlenmiş dizeler
Tebrikler diyorum ve mısraların sesi karşısında susuyorum