Muhammet Fatih Safitürk'e Ağıt
Salya sümük saldırdı Batı’nın köpekleri
Yıldıramadı seni, Haçlı’nın şebekleri Kelimeler buz tutmuş, cümleler yasta şimdi Yürekler yangın yeri, gönüller hasta şimdi Dünyadan muradını alamadan göçtün sen Şahadet şerbetini kana kana içtin sen Kulak verdin yiğidim, Hakk’ın yüce sözüne Şahadete koşarken nurlar yağdı yüzüne Bu sessiz gidişinle dostlarını üzdün sen Mânâ denizlerinde nurlar içre yüzdün sen Hakikatin güneşi Mardin Derik’te battı Zulmün paslı kılıcı yürekleri kanattı Trabzon’un bağrından kopan bir yiğittin sen Bahtına yazılmıştı, müstakbel şehittin sen Renk verdi bayrağıma, toprağa al kan düştü Gözlerimiz nemlendi, yüreğe volkan düştü Analar bu toprakta ne yiğitler doğurmuş Şahsiyet hamurunu gözyaşıyla yoğurmuş Kökleri derindedir, sanma çınar devrilir Abideleşir çınar, sonsuzluğa evrilir Giden şanlı yolcuya bulut gözyaşı döker Sen heybetli durdukça dağ önünde diz çöker Kardeşliğe yol oldun, Derik’te izin kaldı Ömrünün baharından geriye hüzün kaldı Pusu kurdu zalimler, saldırdılar alçakça Onların yüzü katran, senin gül yüzün akça Şahadet şerbetini içtin Fatih Safitürk!... Bu dünya gurbetinden göçtün Fatih Safitürk!... Suçu hizmet etmek mi, ne istediniz ondan? Nice seneden beri beslenirsiniz kandan Acılar yaşattınız eşine ve dostuna Domuz masum sayılmaz girse kuzu postuna Dağlasa da yüreği intizarın ateşi Hainler üfleyerek söndüremez güneşi Barışı, kardeşliği kanlara buladınız Karanfilleri vurup zakkumu suladınız Ahdeyledik, o kirli kökünüz kuruyacak Hıyanet odakları bugünü arayacak Bu kutlu toprak için ödedik ne diyetler Hedefine varamaz karanlık zihniyetler Katillerde yürek yok, kurar yiğide pusu Safitürk’tür Fatihler, bu toprağın tapusu |