Hayal Bahçesi
Düşlerimin hayal bahçesinde fidanlar ektim toprağa.
Bir deniz yıldızı kadar beklentisiz, ama bir günebakan kadar umutlu. Sonra sana rastladım yeşerirken yüreğimin dibinde. Alışkanlık oldun içimde demek isterdim, ama diyemedim. Çünkü geçilebilir bir gün her alışılmıştan, ama senin yerin ebedi. Özlemeye başladım sensiz rıhtımlarda gözlerini. Sensiz gecelerde sözlerini, ellerini. Anlayamadığın için seni suçlamak zor, sen nereden bilebilirsin ki sensizliği? Üflesem uçacak kadar yakınsın bana, dokunamayacağım kadar uzak. Sana yazdığım yazdığım her kelime aslında kendime tuzak! Şimdi çıkıp gelsen ansızın elinde kırmızı bir şarapla, Sonra bir film izlesek senin sevdiğin türden, aşk filmi mesela. Sen filmi izlersin için için, ben seni. İnan bana pek birşey ifade etmez ötesi, berisi. Bir zehir dolaşmaya başlar kanımda, panzehiri sende gizli. Böyle olması gerkmez mi zaten aşkın, elinde, beyninde, gözünde, iliklerinde hissetmeli? Hatırını soran herkesi aşkınla inletmeli! Ekmek alırken para yerine bir tomar aşk vermeli. Günün tamamında, hatta uyurken bile sevdiğini düşünmeli. Geceleyin gökyüzünü seyrediyorum, bir bakıyorum sana çok benziyor yıdızlardan biri. Sanki herkes senin gibi giyinmiş, seni taklit ediyor sanki tüm insanlar. Aynaya bakıyorum bir de ne göreyim, senden başka ne olabilir ki? Senin serabınla aynaya bakıyor, kendimde seni görüp kirpiklerine dokunmaya çalışıyorum. Herşeyde seni görüyorum, odamda, sokakta, bir masada ya da gözümün retinasında. Ama hepsinin sahtelikleri anlaşılıyor gözlerine bakınca. Herşey senin elinde, ister bir bakışla öldür bedenimi, ister bir dokunuşla ölümsüz kıl beni. Uyumaktan nefret ediyorum, sadece daha fazla düşünebilmek için seni. Bu aşkın bedeli herşey olabilir, örneğin müebbet bekleme hapisi... Hiç dert etmeden göğüs gererim, sen yeter ki birazcık sev beni. Fatih Aylan |