İlah-i Sevgili
"Hiçbir davete icabet olunmazken Ezan-sız,
Nasıl "AŞIK" der ademoğlu kendine Eza-sız." Anlamıyorum... Yokluğun en gizli manalarındadır, sensiz halet-i ruhum. En girift düğümü çözmek adına; Fatiha-Nas arasında kaybettim aslımı. Ey benim Kelamullah’daki ayetlerin tefsir-i sayılanım. Bul Beni! Oku! Oku ve anla artık, Sana kanmak için; kanayan amade yüreğimi. Allah’ın adıyla başlayıp, Seni anmadan aldığım tek bir nefes bile , bana kayıp. Yakub sabrı giyindim, Gel artık! Hasretliği kalemimden taşlayıp, Ak artık yüreğime, damarlarımdan zemzem misali Sevgili! Gayrı seni isterim, ne günah bilirim ne de ayıp... Ebu Lehepçe, bile isteye işlediğim günahım, Yedi semavatı çınlattı eyvahım, ahım... Bir zelle mukabele bahşet bu acize, Her demde tövbe kapısını tırmalayan gözyaşlarıma; "Ya mağfiret ihsan et, Ya da ahirettedir vuslat de, çek kirpiklerime set." "Varlığının her zerresini o kadar hıfzettim ki, Yokluğunda ne kadar hatim indirdim bilemezsin!" Aşk dedim! Senin için... Ekber ve ehad’dir dedim! Gönlüme sen libasını giydirdim, Namaz bildim aşkını ve cismime gözyaşlarımla abdest bindirdim. Bir Sen’i andırdım dilime, İkrar eyleyip hasretini dindirdim. İlah-i Sevgili! Gayrı tek duam var Sana dair, "Elest Sen’din, Ezel Sen oldun, VArsın Ebed de SEN OL!" Eza - Berkefti |