Provasız Bir Yoldu Hayatın Mektebiİçtim ilk şarabı gözyaşlarımdan Yüz kez yaralandım sözyaşlarından Kepeklerini indirdim umudun Faili meçhuldü cinayetlerin Ağularının sesleri deliyor, kulaklarımın zarını Çin işkencesi gibi, yüreğimin fışkırıyor kanı Bedenim felç olmuş, kıpırdamıyor parmaklarım Ben küskün fesleğen çiçeği, Kokusu rüzgara karışmış Hayat zar tutuyor, bana gelince Provasız bir yoldu hayatın mektebi Bilemezdim ki Büyüdüğümde yürek tellerimi Sızım sızım sızlatacağını Karanlık gecelerde Bir ileri iki geri adım atacağımı Labirentin içine girince kayboldum Düşlerim yanıyor her gece yarısı O, yüzden ucu yanık mektuplarımın Bacasından tüter dumanı Sis bulutlarının içinde kaybolan Bir ömrün bekçisiyim Tuvalimdeki renklerle seni çiziyorum Ellerim titreye titreye Defalarca gün geceye dönerken Öyle çok şiirler doğurdum ki okyanus gözlerinden Özlem denizi geçit vermiyor bir türlü Sana ulaşmam imkansız sanki Hırçın kayalar yolumu kesmiş Yusuf’un kuyusuna atmışlar beni Kim duyacak sesimin yankılarını Kaç yıl oldu bilmiyorum Geçer mi yüreğimin sızısı ? Aslı Gül |
cam kırıklarına bastırdığın
avuçlarımı arıyor biliyorum...
yanacağım yerde daha yanmamışken
bilemem cehennem alevini..
arafta tutuklu
kendi gönlümde hükümlüyüm.
yarınım karışmış düne
rezil ola ola ele güne
önüme geçti küçüklüğüm...
Sızım sızım sızlıyor kalp öylesi anlatıyor olmamışları... olmuş ama yok olmuşları. Serzeniş aleminde kelime bırakmadın. Ya da doğrusu bırakmamışsın.
Tebriklerimle
İsmail Yılmaz