KERBELÂ'DA HÜSEYN'İM KALDI
Kor düşer içime nasıl güleyim
Hüseyn’im Kerbela çölünde kaldı Amansız derdimi kimle böleyim Yiğidim zalimin elinde kaldı Unutulup gitmiş sadakat vefa Vicdan kabul etmez nedir bu cefa Can meyvesi Ehl-i beyt-i Mustafa Her birisi al kan gölünde kaldı Merhameti yoktur hain duygusuz Sineler yaralı gözler uykusuz Fırat kenarında canlar aç susuz Bedenler yangının külünde kaldı "Kufe bivefaymış nâmertmiş Irak Müminler içinde nedir bu firak Cihada gideyim yakamı bırak" Dinlenmedi sözü dilinde kaldı On Muharrem günü öğleye karşı Bir figan inletti arz ile arşı Bedenden ayrıldı mübarek başı Bu dünya bir enkaz halinde kaldı Mazlumların Kıyam halidir Zeynep Fatıma bağının gülüdür Zeynep Masumun söyleyen dilidir Zeynep Yadı cümle alem dilinde kaldı Zalimin yüzüne vurdu zulmünü Kükreyen arslandı Kerbela günü Zeynep’den öğrendi dünya bu hüznü Feryadı seherin yelinde kaldı Hüseyin Zeynel’e etti vasiyet Her kim susuzluktan yanarsa şayet Su içmeden beni ansın bu ümmet Sözleri grubun tülünde kaldı Celal Abbas’ın da kesik kolları Yanmışa su vermez Fırat yolları Yaralı mazlumlar bitkin halleri Son umut şahadet balında kaldı Süvari şehit garip Zülcenah Dünya görmemişti böyle bir günah Hüseyin düşerken dedi ki eyvah Kanlar yelesinin telinde kaldı İbret alınmalı dünkü acıdan Mümin olan geçmez gardaş bacıdan Bir gülistan doğsun bunca sancıdan Muradım Tuğba’nın dalında kaldı Kul Hakkı’yım ben bir dertli pınarım Evlad-ı Rasûl’ü her gün anarım Bir onmaz yarayım durmaz kanarım Hayali gözümün selinde kaldı.. |