Pavyoncu Ziya
...... ZİYANIN GÖZLERİNDEKİ KAN................
Pavyoncu Ziyayı vurdular dün akşam. Pavyoncu Ziyayı kapatması vurdu. Pavyoncu Ziya, yeni bir sevgili bulunca, Kapatması Gülistan kudurdu. Gitti, o akşam Ziyayı yüreğinin ortasından vurdu. Anason damlıyordu Gülistanın ağzından. Ziya yerde yatıyordu. Düştüğü yere kan yerine, anason akıyordu. .... Pavyoncu Ziyayı vurdular dün akşam. Pavyoncu Ziyayı babası vurdu. Pavyoncu Ziyanın babası, Ziya on ikisindeyken bir soysuza vuruldu. Ve kudurdu bir akşam, Odalar,evin duvarları, koridorlar, kan oldu. Ziyayı ve annesini kapının önüne koydu. Karanlıktı, kar yağıyordu. Küçük Ziya ve annesi bir parkta ağlıyordu.... .... Pavyoncu Ziyayı vurdular dün akşam. Pavyoncuyu koca koca adamlar vurdu. Pavyoncu, sığındıkları parkta Anasının kucağında uyuyordu. Karanlıktı ,kar yağıyordu. Üç bıyıklı , Üç karanlık yüzlü. Üç namussuz adam Karşılarına oturmuş bıyık buruyordu. Sonra, Ziya ne olduğunu anlamadan olanlar oldu. Annesi ,bir çalının ardında, Pavyoncu Ziya , Bir pezevengin kucağında ağlıyordu. Sonra kar durdu.. Ziyanın annesi çalıların ardından kurtuldu Bir cam parçasıyla saldırdı Ziyasını hiç edene. Öyle bir savurdu ki camı, Cam ,pezevengin damarını buldu. Ziya ve anası düştü yere Ziyanın yüzünden çaresizlik Anasının bacaklarından kan damlıyordu. Sonra, geride kalanlar saldırdılar ziyanın anasına. Bıçaklar, ayın aydınlığında pırıl pırıl parlıyordu. Anası ağlamaktan yorulmuş, Oğluna üzerine kapanmış,öylece yatıyordu. ... Pavyoncu Ziyayı vurdular dün akşam. Pavyoncu Ziyayı doktorlar vurdu. Pavyoncu Ziyanın annesi acilin önünde can çekişirken Koca koca göbekli doktorlar, Yeni mezun hemşirelere kur yapıyordu. Ve bir bakıcı, Ziyaya acıyarak bakıyor “Vah vah! pekte küçükmüş yavrucak.”diyordu. Ziyanın gözünden kan, Ziyanın gözünden kin, Ziyanın gözünden, annesizlik akıyordu. ... Pavyoncu Ziyayı vurdular dün akşam. Pavyoncu Ziyayı gardiyanlar vurdu. Pavyoncu ,vurunca anasını vuranları. Polis amcalar Ziyayı hemen buldu. Ziya, soracaktı polis amcalarına, “Bugüne kadar neredeydiniz ...” Dili tutuldu... ... Sonrası viran, Sonrası yalan , Sonrası haram oldu. Mahpushanenin, en kuytu yerinde, Rızanın ırzına geçerken Tilkinin Selim Topal gardiyan, kapının aralığından bakıyor, Ağzının suyu akıyor, Sıranın kendilerine gelmesi için can atıyordu . Hava soğuktu, kar yağıyordu. Ziya dişleriyle dudaklarını parçalıyor, Ziya ölemiyor, Ziya konuşamıyor. Ziya ateşsiz, Ziya dumansız yanıyordu. ... Sonra büyüdü Ziya, Öfkesiyle beraber büyüdü. Sonra kan oldu, Sonra yalan , Sonra haram, Sonra ,ecel oldu. Ölüm kustu sokaklarda . Vurdukça büyüdü ! Büyüdükçe vurdu! Ve yılar sonra , Babasını, bir gece kondu mahallesinde buldu. Gecenin bir yarısı kapısını vurdu. Babası açtı kapısını, Ziya, pisliğe bakarmış gibi baktı babasına. Dağlar çöktü, Denizler kurudu. Ziya ,doğrulttu silahın namlusunu babasının suratına Babasını, alnının ortasından vurdu. Babasının ardında analığı, Analığın ellerinden tutmuş, Ziyanın kardaşlığı... Küçük oğlan, korkudan tir tir titriyordu. Sonra bir şey oldu. Ziya, pavyoncu Ziyalıktan kurtuldu. Ağabey oldu, adam oldu, insan oldu bir an. Bakamadı analığından doğmuş kardeşinin gözlerine. Döndü ardını . Kendini yollara vurdu... Bir kaç saat sonra, Topal gardiyanı saklandığı delikte buldu. Kendine dokunan, Kendini okşayan elleri kökünden yoldu. Topal gardiyan, Kesilirken elleri, Köpek gibi uluyordu. Ziya gülüyordu . Ziya , topalın damarlarından damlayan her damla kanla Yeniden var oluyor. Yeniden yaşıyordu. Sonra, son ustura darbesini Topalın erkekliğine vurdu. Topal , salyalar dökerek ağzından Ziyaya yalvarıyordu. Ziya kördü, görmüyor Ziya sağardı , duymuyordu Geceydi, kar yağıyordu... ... Pavyoncu Ziyayı vurdular dün akşam. Pavyoncuyu sevgilisi Gülistan, Pavyoncuyu babası, Pavyoncuyu doktorlar Pavyoncuyu gardiyan . Pavyoncuyu öğretmenler, Pavyoncuyu adalet, Pavyoncuyu tüm insanlar vurdu. ... Pavyoncu kan olmuş toprağa akıyordu Pavyoncu Ziya Ölmeden önce İnsanların gözlerine utanmadan bakıyordu. Kar durmuştu. Ziyanın gözlerinden kan akıyordu. GÖKSEL KARA |