eylül söylenceleri
bir mevsim daha gecti
geldi yine son bahar kaçı kaldı mazide daha kac tane var nedendir bilmiyorum duygularım tarumar havadan mı sudan mı yoksa benden mi halimde bir garabet var sıla bezgini ruhum özlenesi gurbet var esrik bir cümleye mahpus griye çalan düşlerim bakmayın bakmayın sahtedir gülüşlerim bilmiyorum; şair mi şiir anlatır yoksa şiir mi şairi hem şiir dediğin nedir ki deli söylenceleri en zor sevdaların yükünü yalçın dağlara yüklemektir belki en umutsuz anlarda vefasız sevgiliden yana turnalardan bir selam beklemektir kim bilir belki bir volkandır şairin dilinden düşen her hece şafağı beklemektir belki her gece beklemek; suları acıtırcasına geceyi yırtarcasına yürek kanatırcasına sabır çatlatırcasına belki de abdalcasına beyni yorarcasına beklemek...yılları sayarcasına ılık meltemler ki oldurur ham meyvayı dalında kışa dayanmaz koruk kırağıyı yemeden ateşte yanmaz odun güneşte beklemeden insan bu! beklemekle pişer aşk denen cinnet masalında beklemek...beklemek...beklemek... visali ararcasına... yanarcasına.... |
Şair yaşar, kalem yazar şiir anlatır
Anlatılacak olan şairin duygularıysa şiir, şairi anlatır.
Güzeldi
Saygılar.