ŞİİR BOYLUŞiir boylu duruyor, başı önünde Bakıyorum kendi kendini kucaklayan silüetine.. Üşüyor musun sen orda öyle? Gel otur yanıma şöyle, gel konuş benimle Cesaret ver "güvercin" ürkekliğine Sıcak bir çay söylerim sana, tavşan kanı renginde Gel benimle, gel, otur şöyle.. Bir şeyler var sende, üşümüş olmaktan öte.. Zeytin dalını kırmış bir savaşçının "mağlubiyeti" belki de. Kırılgan, yenik, titrek, ürkekliğin ötesinde.. Yaklaş, yaklaş, "söyle" çekinme, derdini söyle. Bir şeyler var sende, Kırılganlıktan öte, küskünlükten öte.. Şiirsel bir titreklik, gözlerinden dökülüyor yere. Birşeyler var sende, akıyor yüreğime, hece, hece Şiir renginde,....."alenen"....yok öyle gizlice Birşeyler var sende, Sarıyor beni bütün gücüyle. Esinti kadar ürpertiyor tenimi, Dalgalar kadar ıslatıyor gözlerimi, Tuzu yakıyor yüreğimi, "o bişeyler" her neyse sende, Akdeniz lâcivertti az önce, Şimdi pes pembe... Şu güvercin parkında sen, ve silüetin... Akşamın bu ilk saatlerinde, Gemilerin motor sesiyle, nasıl da işlediniz, benliğime Şiirlerce şiirler çarpıldı, içimdeki keraat cetvelinde. Kırılma ne olursun, iyi bak kendine.. Ne kadar önemlisin anlasana, Sana muhtaç, kaç yürek var şu dünyada.. Ne olur, öyle yaralı gibi durma.. Bak, ne güzel bir his doğdu içimde, silüetinden bile. Bak, nasıl Akdeniz birden bire oluverdi "pespembe" Senin "o" ürkek, titrek halinden bile. Şiirin "Ş" si bile yokken içimde, Şiirler doğdu yüreğimde, sadece, sana bakmaktan bile. Ne olur, iyi bak kendine. Şiir boylum, şiir duruşlum, lütfen git, "şiir" ol birilerine.... Asiye 29/9/16 |
Selamlar....