Bir Akşamda Bir Düşmüşlük Haykırısı / M.Mustafa USLU
Karanlıklar İçine Camekânlar Açtım
Gözlerini Bağladım; Rahleler Üstünde Tumturak Yazın I. Dilin kimliği olur muydu erenler, lisan-ı hâlde bile özrüydü madem konuşmak neden bana düşüyordu kavramseverlerimin gözlerinde yorulmak; panayırlar kurulu bayram kentlerim için nehirler sağıyordum bir elimle.. diğeriyle toprağı kanatarak sır gibi bileniyordum semazenlere yani.. dönmedolaplarıma bindirip aşkları dereler sıyırıyordu paçalarımı ve yatakları içinde erkeklere tutunamıyordu gözyaşları sarıkları üstünde sıçrayan hocalar toprak sokuşturuyordu çağrısına tuzlu dudakların bilinsindi.. beşerden insana çıkarsamaydı göğe dolanan yalayıp yutmaya duvarları, yıkıp örmeye yetişemiyordu ustalar şairleri ölmez kılmanın dürtüsü, göğü üleştiriyordu sünepe dizelere her köşesine bir sarı çentikti yazılmamış güzellik.. çarmıhım kurt yeniğiydi oysa; dile kolay geleydi de bendime koyayım, dedim kendimi aşık olaydım, dedim bilmem kaç kadına bir an çöreklenesiydim ötesine başka şenliklerin varsın haberli olmasındı kavalından üfürüğü bir çobanın peş peşe dönülen demlerinde birikmeyen bir yüzü görünsündü aşkların uçsundu turna, berrak söz.. bir geniş alın olsundu hani, okunmasız bir cüzüyle aşkın: [durmadı kutsal palyaçolar koca burun yansıması, pabuçlarında baharı soluyordu kar yüklü fidanında bir dağın.. kızılla akşamlarıma nazır fahişelerim, orospularımla cümle kadınlarım yorgun ve salgın, ardına sızıyordu fabrikaların.. öksüz ışıklarıyla köprülerin güz görümlükleriyle yazmalarıma dolanıyordu sevgililer.. güneşi ararcasına dalgın.] II. Dilim için erenler, özür biçilmişti konuşmak lisan-ı hâl de olsa bir kılıfı vardı sözcüklerin: şiirlere mürit eşdeğerinde sevgili elleriyle sevişmek isterdi güllerim kayıp bahçelerinde çaresiz soluyorduk göğsümün ve girse de koynunuza; bilirim, duyasıya yorulurdunuz kokusundan… aba altında kederli günce peşinde gibi tekmil aşklarla yazıldım bilmem kaç kadına kaç kez elime yüzüme buladım hırıldayan nefesimi varsa da haberleri, olsa olsa sararmış şarkılara mırıldanırdılar kerahat vakitlerini yoğuran ürkülerimden ince sızılar sinmezdi tenlerine ve denizlere kum yığmak gibi ezbere dalandınız.. adını aşkların başka kıtalardan. Dile dolanan dili bağlar erenler, konuşmaktı, özür biçilendi, ben içindi kanımca kuşatma altındaydı sevdalı isimlerim namusu erdem sayanların yılgısıyla insan insana yasalar buluyordu alt alta utangaç heveslerimi astırıyordum tavan aralığında usanç içindeydi, çığlıklarla sarsılıyordu sevdalı kentlerim önce günün akşamını çalıyordu hırsızlar insan insanı buldumcuk seçiyordu üst üste, ama niçinsiz ama nedensiz, başka iklimlerin mevsimleri sarılıydı boyunlarınıza sigaranızın sönmesini kuruyordunuz lokanta kepenklerinin inme vaktine bir közün gayretiyle gölgesi düşüyordu açlığımızın.. komşusu olunan duvarlarımıza bir fahişenin serüvenini ağırlamak akşamı olana.. boylu boyunca sevinci bir de kayıkların. III. Dil renginde kızarıktım erenler konuşmak özür kondurmuştu yanaklarıma sakalımın arasına girmişti şamarlarıyla babamın tutunmanın kerevetindeydim başka insanlarda başka ülkeler gibi kalçalarını ovuşturuyordu masalcı kadınlar nasıl da özendirmişti elma ağaçları, dalından düşmeye toy bir insancıllıkla kurguladığım medeniyetlerde kentin piramitleri ortasına yayılmış mehtap gezginlerim kelimeler kanırtıyorlardı güvercin gerdanına abanıp tutkularını akşamcılara sırnaşıyordu sözler, dolaşık kurgusunda bulmak için anlamını genç yaltakçıların girişken tümcelerinde devinimsiz izine akıp yüksek ökçelerin gökdelenlerden midir, yıldızlardan mıdır bilinmez; hiç dinmiyordu düşmek sevdalara... Bir akşamım ve düşmüşlüğüm vardı benim de gözlerim çoktan kararlıydı beni kulelerden atmaya kuşçu babaların boncuk mavisindeydi.. kafesleri havadar acemice özgürlüğe kuşbaz.. hiç yoktan da kışkırtıcıydı kuşlar dile kolay geleydi de bendime koyaydım kendimi âşık olaydım bilmem kaç kadına bir an çörekleneydim ötesine başka şenliklerin varsın haberli olmasındı kavalından üfürüğü bir çobanın peş peşe dönülen demlerde birikmeyen bir yüzü görünsündü aşkların uçsundu turna, berrak söz; bir geniş alın olsundu hani.. okunmasız bir cüzünde aşkın. M.Mustafa USLU |
bendime koyaydım kendimi
âşık olaydım bilmem kaç kadına
yüreğine sağlık bu işte...şiir anlatmak derinden, yürekten kim ne derse desin kendince..
kuzey tarafından 5/2/2008 12:55:18 PM zamanında düzenlenmiştir.