EYLÜLÜN NE SUÇU VAR?
Yapraklar dökülürdü, şimdi toprakta canlar
Eylülün ne suçu var, kabahat yüz verende İhanet pusu kurdu, virane oldu hanlar Eylülün ne suçu var, kabahat söz verende. Çivisi çıktı yurdun, talan olmakta bağlar Ateş düştüğü yerde nice yürekler dağlar Millet günlük oynaşta, Ana, baba, yar ağlar Eylülün ne suçu var, kabahat köz verende. Bu kadar çürük müydü, memleketin temeli Yüzyıllardır nifaktı, ecnebinin emeli İçten dıştan birleşti, hainin kirli eli Eylülün ne suçu var, kabahat gaz verende. Ne güzeldi Yurdumda, yazlar, baharlar, kışlar Evlerin saçağında, huzur bulurdu kuşlar Doğduğu topraklarda, hain oldu bakışlar Eylülün ne suçu var, kabahat göz verende. Nutuklar atılmakta, ‘’Ölmesin hiç çocuklar’’ Sapı bizden baltalar, az değiller pek çoklar Vatanını savunan, çocuğa döndü oklar Eylülün ne suçu var, kabahat hız verende. Kalleşlik insanlıkta, asla sığmaz bir dine Yılan, çıyan zehriyle, geçip inerken ine Kimisi mazlum diye, gönül verdi haine Eylülün ne suçu var, kabahat iz verende. İhtişamlı maziyi, destanlarda anarken Nasıl yaşamalıyız, sinede köz yanarken Vurulup sırtımızdan, için için kanarken Eylülün ne suçu var, kabahat giz verende. Ahmet MORAN |