Karanlığa yüzünü serse yıldızlı gece Yeniden alevlenir son akşam kızıllığı Güneşini sabaha dek arandığım ece Yanıbaşımda bende hasretin ıssızlığı
Aramıza girerek seneler çalan koldu Ümidin uzağında bulutsuzluk sofrası Kuraklığı salalı açan her çiçek soldu Gözlerini inletir başka hâldir sonrası
Zemheri tembihli gelir kışın en serini Savurur çöllerine yakar kum fırtınası Zamanı boğa durur denizin en derini Tuz bastığı yaradır kanlı gönül kınası
Eksikliği yok asla değdiği belli nazar Ayrılık çığlığında günlüğe düşen ünü Arafın yolu gibi ilk gömüldüğü mezar Hatırla bir diyordu anılar yazan dünü
Aşıktı için için çok seviyordu madem Eski halim soruyor neşeli âdem hani Gri bulutla konuşur gibi sürer matem Nar çiçeği bulalı gülüştüğü dem hani
Bir yel harmanı çıra etti sarardı güzü Rüya âlemine çekmeden sefâlet tülü Sevgiyle baharını kâlbe taşıyan yüzü Çağrımı işit te gel Ey vuslatımın gülü
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
EY VUSLATIMIN GÜLÜ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
EY VUSLATIMIN GÜLÜ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.