BEN...Hayatı nefes alarak yaşamak Umutlara yolculuklar başlar Hayal gücün rotan olur Yolun beyinle yürek arası sefere çıkar Bazen dolu bir namlu Bazen boş bir kovan Barut kokusu siner Dikenli engebeli yoluma Aslında tetiği çeken ben vurulan ben oluyorum Molalarım oluyor hayata dair Her molada yitik yanlarım kalır Candan bir parça yürekten bir tutam Vicdan isyanların eşiğine gelir Safi olur duygular hiç kirlenmemiş Tıpkı bir gelincik gibi, yada dağ gülü gibi Rüzgar değer safi duygularıma Kirli emeller taşır rüzgar Hüzün döşek kurar yüreğime Misafir olur safi duygularıma Küser gözlerim Dünyadan Ayaklarım bilinmedik mekanlara Yolculuğa başlar Dikenler batar ayağıma Badireler setler örülür yollarıma Sabır derim sabır dilerim Sukut’a boğarım dilimi Sessizlik boğmaya başlar bedenimi Cüsem de ayaklanma başlar Grev başlar asilik başlar Namluya verilir son bir mermi Mermiyi hak eden bulunmaz Ucsuz bucaksız bir yol olur Kah patika, Kah çakıl yüklü, Kah alsfat Hangi yöne gidersem gideyim Yönüm hep aynı ortaya döner Bilinmedik demde yolculuğum başlar Gelecekten geçmişime Üç şekerli çayımı kırtlama olarak içmeye başlarım Ciğerlerimi boğan bir nefes sigara çekerim Alemi dinlerim Bahşedilen nefes boşa tüketilir Cahil ile alim aynı kefeye konulur Çakal ile delikanlı aynı safta yol bulur Aslan kediye yenik düşer Ellerimde barut kokusu yer bulur Vicdanım benim tarafımdan vuruldu Faili meçhul olmadan teslimyet veriyorum Çakıl taşına tekme sallar gibi Bu dünyaya da tekme vuruyorum işte Üryan benliğimi istiyorum Hiç lekelenmemiş hiç kirlenmemiş Safi duygularımı istiyorum Katıksız vicdanımı Ruhi derecede ki aklımı Kısacası sesim çıksın diye Ebemin kıçıma vurduğu tokat halimi Dünya ya ilk seslendiğim yaşımı diliyorum Bebeklikten çocukluğu Emekleyerek ayakta durmak için tutunduğum Zamanı istiyorum Dünya kirlendi ben kirlendim Nefsim büyüdü vicdanım küçüldü İstek ve arzular çoğaldı insanlığım öldü Ben büyüdükçe şeytan ile aynı yaşa varıyorum Alim ile yarışmak ister iken Şeytan ile hırslı bir yarışa girdim Dem, demi kovaladı Kıçıma yediğim tokatı unuttum Oysa o tokattan sonra hep ğalamak Yer aldı hayatımda Ben direndikçe gözlerim boşaltı yaşlarını Zalimi gördüm hükmü ile ezen Şerefsizi gördüm şerefini pazarda satar iken Namusluyu gördüm sokakta pazarda iken İtibarlı dilleri gördüm kan kusarken Oysa ben hayat yolculuğundayım Bir yerden bin yere ve son noktaya giden Geliş noktam belli duraklarım belediye otobüsünden çok Varış noktam toprak olacak Zalimin zulmünde kalana yandaş oldum Ezilen hor görülene gardaş oldum Haksızlığa boyun eğmedim haklıdan yana oldum Çakalların sofrasına tekme vurdum Mazlum için göz yaşı döktüm Garibe garibana gariban oldum Vicdanım titretti bedenimi Asla namussuz dan şerefsiz den yana olmadım Ezan sesinde salavat getirmeyi Yüzümü kabeye çevirmeyi Anlınmdan seccademin öpmesini Lokmamı paylaşmayı İnsan ola insanı baş tacı etmeyi Öğrendim bu yalan dünyada Bir gün giderim bu yalan alemden Geriye kalan adım olur Yada bir kaç kelamım olur Lakin unutulmaması gereken tek şey Ben: O mert yiğit babamın oğluyum Dogruluktan ayrılmayan Düşenin elinden tutan Ekmeğini paylaşmayı bilen Evini yüreğini insan olan insana açan Ben yüreği büyük olan Babamın oğluyum Doğru yoldan beni hiç kimse çıkaramaz Çünkü ben o doğru olan babamın oğluyum... |