SENİ ARADI HASRET GÖZLERİM
Neredesin ?
Bir yeremi gizlendin yoksa ; Ne boynuma sarılan nede yanağımdan öpen, yok senin gibi seven anam nerdesin ? Gözlerim, ellerim, seninle sohbet eden dilim, hep seni aradı, Suskundu konuşmuyordu dudaklarım sensizdim anam. Gezdiğin gittiğin yerlere gittim, dokunduğun eşyalara sarıldım, içime çektim senli kokan kokunu aradım. Odaları bir bir bakındım, hayalin beni peşinden gezdiriyordu, bir an bahçeye gittiğini düşündüm. Ağaçları suluyor, bu senede elmaların olmadığını, bana bahçende bir şey ekemediğini söylüyor gibiydin. Sensiz her karış toprağın ve evimizin köyümüzün, öksüz kaldığını gördüm. Suların dahi akmadığı, sensizliğe üzülürcesine acı ve hasta akıyordu pınarlar, tadı yoktu köyümün. Ben senin oğlum demeni, ye hadi, hasta olma, üzerine birşey al, tekrar tekrar, açmısın gadasını aldığım ha, bir şeyler yapayım yersin hemi, beni senin kadar, senin gibi düşünen birini aradım, ama yoktu anam . Nerdesin eyyy Babam nerde. Söyle gel rüyalarıma anamla, benide al yanınıza, dayanamıyorum artık sizin olmadığınız her yede yalnızım. Tutun kollarımdan, nerdeyseniz lütfen ama lütfen hiç ayrılmayalım benide alın yanınıza, size doyamadım, siz olmadan hem acım hem susuz. Allahım her hasreti kavuşturursun; Benide Anama Babama kavuştur, ve ayırma bizi, çünkü ben onlarla mutluyum. Allahım ne olursun Annemden ayırma, rüyada olsa annemle ve babamla yaşayayım. Köyüm, köylüm ebem dedem, Komşularım, insana değer veren GADİR GIYMET bilen büyükler nerdesiniz ? Şu kısa ömrümde tanıdığım mükemmel üstü insanlar nerdesiniz sizi özledim. Siz olmayınca ne düğünlerin, nede cenazenin sanki hiç değeri kalmadı, her şey basitleşti. Siz evet siz, siz olmayınca her şey anlamsız, çünkü siz olmayınca, dağıldık kimse kimseyi tanımıyor. Kuru bir otdan farkımız kalmadı , Savruluyoruz her geçen gün her birimiz başka yere. Şimdi biz sizlerin lafını ediyoruz bir araya geldiğimizde. Yaylaya göçüldüğü sabahı, Öküzlerle çift sürüldüğünü. Tapana binmeyi, o heycanı konuştukca yaşıyoruz. Kuzuları, koyunları, şelek şelek odun getirenleri. Değirmende uykusuz yorgun nöbet beklediğimizi. Buğday yıkayıp, kazan kazan, fedik kaynayan kazanları konuşuyoruz. Ali emmimi, Veli dayımı, Hasan emmimi Sultan teyzeyi, Emine bibimi, Köyü, he ya köyü, yani sizi konuşuyoruz sizi. Nerdesiniz ha nerde; Birer birer sessizce gittiniz hanginizi sayayım, Hanginizi seveyim, doyamadım size doyamadım. Ey Karayurt ; ey saklı sevdam. SEDDERLİ HAYDARLI ÇERKEZLİ ÇIMENLİ ALİBAZLI eyyy saklı sevdam, tekrar dünyaya gelsem, yine tekrar doğsam ben sizi isterim, Ve ben size kurban olurum, gözlerimden akan yaşlar size olan sevdamdandır. Ben sizle varım. Ben sizle vardım. Şimdi ise, anam, babam ve Köylümün hiç biri yok, tad almıyorum, alamıyorum bu siz olmayan Dünyadan. Arıyorum gizemini, hayalimle arıyor ve buluyor yaşıyorum, Karların eridiğini, Okula bir kerme veya odun götürmeyi. Ebemin parmağıyla bana ve yeni buzalamış buzamızın boğazına parmağıyla yağ verdiğini yaşıyorum. Sökük çorabımı anamın yamadığını. Kirmen dönderen teyzelerimi. Gazlı lambamızın altında ders yapmayı. İdara, yoksa çıra ile ahırdan yumurta toplamayı. Offff of işte hayal kuruyor o günlere gidiyorum. Hep seni aradım Eyy saklı sevdam Nerdesin, nerdesin gel rüyalarıma götür beni benden alıp. eyy anam, eyy babam. Sizi seviyorum. Allahım anamı babamı ve tüm köylümü geçmişlerimize rahmetinle rahmetle. Allahım onlara kabir ve cehennem azabı verme. Allahım biz aciz kullarınıda af eyle. Kalplerimizi nurunla nurlandır. Kin, nefret kavga tüm kötü olan durumlardan sana sığınır ve yarattığın her canlıya kalbimizden sevgi ve merhameti eksiltme Allahım. Amin. Fatih Özkan 09.2016 |