merhaba çocukluğum ben geldim
merhaba dedim ürkekçe
fotoğrafta ki küçük kıza merhaba diye cevap verdi aynı ürkeklikle bana öyle yabancı geldik ki birbirimize hani ben onu sokakta oyun oynarken görsem tanımam ben senim dedim yani sende ben şaşırdı. şaşırma dedim,yıllar çabuk geçti büyüdün. düşündüm, ne söyleyeceğimi bilemedim yarınlardan haber mi versem dedim vazgeçtim.. yani ne deseydim yıllar geçtikçe,dünyada insanlarda daha da kötü mü oldular öyle deseydim de şimdiden mi kırsaydım tazecik umut filizlerini,kıyamadım.... çocukluğunu yaşa dedim sadece çok oyun oyna sevmiyorum deme doya doya çikolata ye çok uyu sonra fırsat bulamazsın belki dilediğince uyumaya hep güzel rüyalar gör,kabuslarla işin ne elbiselerin pembe olsun,birde beyaz siyah çok giyeceksin nasıl olsa beyazı da belki taa mezarda ölümü hatırlatıp korkutmayım seni istemediğin kadar çok yaşayacaksın meraklanma büyümek isteme de öyle hemen keşke hep çocuk kalsaydım dersin bak sonra babamla,annemle,kardeşlerimle çok vakit geçir ararsın da bulamazsın sonra onları yanında arkadaşlarına küsme, seni saklambaçta çabuk buldular diye her şeye de ağlama ne olmuş sanki kardeşin bebeğinin saçını çekmişse kavgada köpeklerden korkma inan insanlardan daha zararsız onlar bunların hiç biri sebep değil ağlamana daha ne sebepler var hayatta ağlamak için keşke hiç tanışmasan onlarla sen sormadan ben söyleyim okulu seveceksin her zaman daha konuşacak çok şey var ama malum büyüğüm ben hiç vaktim yok benim zamanım kısa şimdi gitmeliyim..... şöyle uzun uzun baktım son kez ona bir benzerlik aradım ikimiz arasında sadece hayallerimiz değişmemişti kalbimizde ki sonsuz mavilikle birlikte bir de kocaman gözlerimizde ki çocuksu bakışlarımız.. şöyle son kez uzun uzun baktım ona bir daha laf aramızda acıdım,umut yüklü küçük polyana ya yazık büyüyecek çok yakında...... emine rezzan sipahi |