Kadim Bir İstanbul Öyküsü
Efsaneydi İstanbul bahtı güller açardı
Naz kokuluydu çaylar berraktı kelimeler Ünsiyet geçer akçe fitne ise naçardı Şimdi eser yok bundan kalpler lime limeler Ah billurdan hikaye efsane kadim şehir Sinemde çağıl çağıl sonsuza akan nehir Ve mektuplar yazardık hurufat mest olurdu İstanbul mahreçliydi şarkılardaki makam Kızkulesi meserret çamlıca aşk solurdu Şarkılarla giderdi sinemizde tüten gam Ah billurdan hikaye efsane kadim şehir Sinemde çağıl çağıl sonsuza akan nehir Kemal’den önce Nedim âşıktı İstanbul’a Bir taşı cümle acem ülkesine bedeldi Bu şehir ram olmadı cihanda başka kula Firaka ancak sebep başa gelen eceldi Ah billurdan hikaye efsane kadim şehir Sinemde çağıl çağıl sonsuza akan nehir Nerde o kadim günler yedi tepe yedi sır Fatih’in rüyasından cihana sızan ışık Bu şehrin efsanesi sürer binlerce asır Suyu Kevser menşeli havaya aşk karışık Ah billurdan hikaye efsane kadim şehir Sinemde çağıl çağıl sonsuza akan nehir Haliç altın boynuzun suya vuran gölgesi Kaç öyküden yadigar bu şehir bu demlere Bin bir gece masalı yıllardır söylencesi Yaratılıştan sahip emsalsiz kademlere Ah billurdan hikaye efsane kadim şehir Sinemde çağıl çağıl sonsuza akan nehir İstanbul Türk’ün gülü ve biz ona mecnunuz Şiir şarkı ve türkü onu anlatır bize Ona bağrını açmış hasret kokulu ‘nun’uz O sebeptir sinede aşk usareli ize Ah billurdan hikaye efsane kadim şehir Sinemde çağıl çağıl sonsuza akan nehir 20.09.2016 İbrahim KİLİK |
Selamlar...Saygımla