NE İDİK? NE OLDUK? VE OLACAĞIZ!

Acebâ ben neden çıktım meydânâ
Diyerek başlayıp bidâyetinden
Balçıktan halkeylediği insâna
Rûh nefy’i imtihân vikâyetinden

Nefsi muhakeme etmeğe başla
Can düşmanın olan iblisi haşla
Memnûn olacağı ameller işle
Feyz alıp Resûlün rivâyetinden

Birr’dir; iki yarım katreyi bütün
Bir edip halife eylediği gün
Kan oldu farzı ayn kıldığı düğün
Kabîlin o mel’un cinâyetinden

Neyiz değil de ne olmamız lâzım
Bana; böyle diyor ilâhi sazım
Hakkı zikrediyor dâimâ sözüm
Basar’ı lütfûllâh ferâsetinden

Cidârı imtihân, yırtılacaksın
Mizânı kübrâ da tartılacaksın
Nefsi meşgâleden kurtulacaksın
Rabbin ihsaniyle mücâzetinden

Bir şeye sığmazken kâlbine girip
Vâzıhen Hak ile batıl gösterip
Şerefle, akılla, irâde verip
Hallâk yedi’n çekti, beşâretinden

Habil’i, kardeşi katletti niye?
Şit’i tek yarattı Nebî’dir diye
Îsâ’ babasızdır, Yâhyâ hediye
Rahmetle varetti kifâyetinden

Nûh’a sefineyi ikmâl ettirdi
Zünnûn’u gemiden suya attırdı
Su da: Yûnûs balığına yutturdu
Mahrûm kaldığı çün icâzetinden

Düâ ile rûhu Hakk’a bağladı
Sefine çün levâzımat sağladı
Kürrei arz tufan ile çağladı
Nûh’un; ümmetini şikâyetinden

Musâ kılıncını kından eyledi
Firavun mülküne handan eyledi
Yakub’a dünyâyı zindan eyledi
Nazârgâh-ı kâlb-in dirâyetinden

Firavunu su içine koyduran
Nesimi’yi; derisinden soyduran
Mansur dilin kesip, gözün oyduran
Hüseyni Hallacın kerâmetinden

Ne idin, ne oldun, ne olacaksın?
Dünyada ektiğini yolacaksın
Ettiğin tasadduku bulacaksın
Şerh-i Kaderinin inâyetinden

En akıllı en sadık dost iblisti
Sevgide hürmette acip müflisti
Secde emrolduğu anda nekisti
Lânetullâh iblis siyâsetinden

Kardeşi kardeşe vurdurmaları
Dîni ahtapota sardırmaları
Düşmana ihtirâm durdurmaları
Şerîf Hüseyinin hiyânetinden

Konuştuğu zaman yalan söyleyen
Ahde vefâ fâziletin bilmeyen
Yedi’ne aldığın inkâr eyleyen
Münâfık gürûhun ihânetinden

Rehberi Kâbilden, ademoğluna
Habil’i kılavuz tutan kuluna
Sevdikleri girecektir koluna
Müstâkim rah’ında, siyâdetinden

Eli; Hablûllâhtan hâlî kalmayan
Ahd-i İlahî’yi tutup salmayan
Cennetinde gonca gülü solmayan
Tereddüde düşmez nihâyetinden

Süfyân adlı zındık lâyıkın buldu
Hind adlı karısı saçını yoldu
Münkiran mükedder Habîb haz doldu
Hassan bin Sabit’in mâkametinden

Yâ; zikr-i bülbülün feryât figânı
Hû; gonca gülünün şeksiz sultanı
İksiri âşk döndürüyor cihânı
Âşkı İlâhî’nin mehâbetinden

Yesrib iken medeniyet beşiği
Eylenen Medîne Resûl âşığı
Dîne düşman aşamadı eşiği
Kemâlî İmânın tamametinden

Donattığı katre kemikle kanla
İrtibât kesilir canla cananla
Meydân-ı mahşeri yaşayıp anla
Tavâfı Kâ’be-nin işâretinden

Tâhâyyül evsâfı kötürüm kaldı
Asr-ı sâadetse pörsüyüp soldu
Bin Dört Yüz Yıl küfür hükümrân oldu
Gâflet-i müselmân rehâvetinden

Her an zikr-i HAK der dağı ovâsı
İslâm karargâhı kartal yuvâsı
Dertli mü’minlerin nûru şifâsı
Deccâl,Ye’cüc,Me’cüc, âlâmetinden

Yaşanılan hayat çizilen kader
Evlâdın düşmanı ebeveyn peder
İSLÂMİ; ÂLLÂH’a ilticâ eder
Zaman-ı fitnenin felâketinden