KAVGA'M
bir zamanlar çocukken
her şeyi merak eden ve durmadan sorular soran ben... gece vakti bir kedi ağlaması duyup uykudan uyanan da ben... yıldızlara bakıp gökgürültüsüne aşık olup şimşekler çakarken içi heyecan dolan ben... ilahi kudretin büyüklüğünü tek bir insanın, tek kuru aklıyla idrak edemeyeceğini anladığımda daha çocuktum... yolda yürürken bir tek otu çiğnemeyim diye, parmak uçlarıma basardım... çiçekleri koparmadan koklardım... serçeleri, kırlangıçları ve martıları severdim... her göç mevsiminde giden göçmen kuşların ardından ağlardım geri geldiklerinde koşup evin arka bahçesine hoşgeldiniz diye çığlık atardım... duyan, gören oldumu diye kızarır eve kaçardım... öyle bir çocuktum duyargaları fazla açık fazla meraklı ama hiç bir zaman özellerini sormadım insanlara... anlatırlarsa dinledim... ben anlattım, hatalarımı günahlarımı bile paylaştım paylaşılmayacak kadar büyük bir günahla şükür ki yüzleşmedim... ne zaman biri canımı yakarsa önce sabredip sonra resti çekerdim... yinede affederdim... iyi yaratılmıştım iyiliğim beni yaratandandı benden değildi... iyi huylu uysal kedi gibiysemde sahip olduklarım kutsalımdı sınırlarım zorlanmamalıydı yumuşak patilerim arasında duran tırnaklarım iz bırakır... kavgam; uğruna mücadele etmeye değer bulduğum herşeyde kavgamla iftihar ederim... uysal kediysemde onlar kadar da ehlileşmez ruhum benim... şimdilerde onurlu bir kavganın taraflarından biriyim yaratılmışların içinde biçilen rollerdeyim artıyı ve eksiyi yaratan savaşı ve barışı yaratan etrafımızı kuşatan Allah’ım bu kavgada ben ancak senden tarafım... hak için halk için bilinçle tercih ederim kavgamız onurumuzdur bizim... komşusu açken tok yatmayanlar zalimin zulmüne seyirci kalmayanlar haksızlığa karşı susmayanlar yalanları görüp saklanmayanlar bu kavgadan kaçacağımız yok bizim... korkumuz ecelden yana olmaz borçlu ölmekten olur biz bunu biliriz... borç ise illaki parayla olmaz bunuda bilir söyleriz... sibel |