Sarıya çalan eylülü içtik
Düşen yaprakları
Şiirin satır aralarına iliştirdik Geçen mevsimler inadına Renkleri sarıya çalan eylülü içtik kana kana Hüzünler acıdan tat verirken Tepeden tırnağa yaprak rengine boyandık toprağa kavuşurcasına Usul usul Sessizce büyütüyoruz sevdayı Kimseler duymadan Gözlerin buluştuğu gün batımı kızıllığında Öyle bir hışımla akıyor ki gönle dolan hasretlik Ne gelecek baharlar Ne de tebessümlü gözler avutur artık Belki de son güneşti batan kızıllık Bu gidişle karanlığa gebe yarınlar Kim bilir? Daha ne kederler doğuracak geceler En iyisi Susmalı diller Sonbaharın hazin rüzgârları eşlik etmeli adımlara Alışmalı beden can yakan sızılara Ve Gözler usul usul kapanmalı düşler üstüne… Ahmet MORAN |
tebrik ediyorum selamlar.............