MED-CEZİR RÛZ-İ MUHAREBE
Yıldırım atların nallarından dökülmüş kadar yorgun gönlümü
Med-cezir rûhumu dile verdim Dilimi figâna mıhladım Yine sığmıyorum ben bana Yine muharebe meydanına dönmüşüm Bir şey deyin onunla dizginleneyim Bir şey yapın ufuklara kaçırın Yine sığmıyorum ben bana Rûhumun cengine birde peri kızlarını katmışlar Çoktandır yitikti hafakanlar dört nala koşmuşlar Yine sığmıyorum ben bana, taşarım bedenden dışarı Elbet sokarlar beni bir kefenden içeri İçimde bir rûz-i muharebe var Ne kazanıyor, ne kaybediyor ne de vazgeçiyor İçimde bir muharebe var Med ve cezir arasında korkunç kavga Fâtih´in kıyıda duruşu gibi Dayanamayıp atını denize sürüşü gibi Kabir kapısına gözünü dikişi gibi Yine sığmıyorum ben bana İçimde bir cenk var berilerden Ötelerden de geliyor aşamıyorum bu sur´u Aynı hucum, aynı savaş , aynı med cezir Yalnız savaşılanlar değişmiş, savaşan aynı Aynı ses, aynı hava, aynı rezillik Hep mi fuhşiyat, yok mu bir örtü, bir perdelik Örtünsünler de uyusun artık bu çocuk Görsün, bir iffetli kadın, rüyâsında. |
sevgilerle selamlar gönderiyorum
Asiye Karagözlü tarafından 9/1/2016 8:31:33 AM zamanında düzenlenmiştir.