Sevda Süsüm
SEVDAMIN SÜSÜ
Kalemin yazamadığı sevdamın süsü, Nice saray sofrasında muhtaç sayıldık. Talan oldu kurduğumuz gönül köprüsü, Coşkun nehir sularında kulaç sayıldık. Aşılmayan yolu aşan araç sayıldık. Usanmadık olmasa da ilme merağı, Mahzun diye el üstünde tuttuk çırağı. Biz bu yüzden her yolcunun uğrak durağı, Kapanmayan her yaraya ilaç sayıldık. Kirin kirli ellerinde kıskaç sayıldık. Gürz olduk taş yumrukların olduğu yerde, Merhem olduk mazlumları inleten derde. Suya, yağmura şemsiye, güneşe perde, Gün ortası sıcağında ağaç sayıldık, Güç kattığımız ayağa yamaç sayıldık. Maşukun derdiyle girdik köhne dehlize, Aldığımız derin yara gelmedi göze. Diktiğimiz fidan gölge vermedi bize, Boylarına bakılmadan kıraç sayıldık, Zor zamanda kullanılan kırbaç sayıldık. Körpe zeytin dallarından yaptığın tacın, O kavgalı başındadır tükensin hıncın. Sen, çilesin sevda süsüm, ben elim sancın, Orman ettiklerimizce birkaç sayıldık, Soframızda doyanlarca biz aç sayıldık. Seyit Osman AKYÜZ |