...VE BEN ÖLÜYORUM SESSİZ-SEDASIZ!...........................Gaziantep’in şehit ve gazilerine,memleketime hitap olunur! :( kan gölüne dönen cennet ülkem ne yazayım sana hangi mutluluk tualine çizeyim seni her gün koparılan goncaların ateşe verilen dağların kurşunlanan devletin varken!.. katledilen nice yiğit evlatların ananın sıcacık yüreğinden koparılan zeytin gözlü bebeklerin nura banmış kız evlatların yetmedi denilerek göz önünde alçakça vurulan insanlık bir lokması çok görülen uğursuz diye boğazlanan sokak kedileri, köpekleri daha neler yazayım bilemiyorum ki?.. gazete paçavralarını zaten okumuyorum bakılmaz sayfalarına Bizans artığı döllemeler cinayet, kaza, ırza geçmeler hele öz annesini, babasını kesenler komşusunun gırtlağına çökenler etini pazara çıkarmış ünlü(!) dedikleri fahişeler göstermedik yanları kalmamış fotoğralar baştacı edilen ibneler, yavşaklar hırsızlar, mafya bozuntularının görkemli hayatları bunlardan başka yok sayfalarında memleketi için ömrünü adamışlar iftiraya uğrar irin kusarlar şerefsiz sayfalarında!.. sesli, görüntülü medya dedikleri dümbükler tv kanalları diyorum hergün yüzlerce insanın katledildiği ülkede yaşamıyorlar da uzaydalar o diziler ne öyle edepsizlikler bakıyorum diğer kanalların yalanlarına din alimi dedikleri çömezler palavra sıkıyorlar tam din bezirganları, tüccarlar kalabalıklara bakıyorum aklımı dondurarak alkış... alkış.. alkış... hep bir ağızdan padişahım çok yaşa!.. dün geceye dönüyorum... gökyüzünde yıldızlar parlıyor ama sönükler yok o eski meltemler, sır olup gittiler dolunay için için ağlıyor ülkemde kimin umrunda ki; vur patlasın, çal oynasın bangır bangır müzikler yırtıyor geceyi bırak geceyi, kulaklarımın zarı patlıyor ağzım dolup dolup taşıyor kime dersin, vurdum duymaz beyinsizler maytaplar, silahlar pür neşeyle patlatılır anama-avradıma, hepimize söver gibi arabaların kafayı üşüten korna sesleri cinnetim!.. alooooo, karkol mu orası? buyurun, evet devletin en güvenilir yeri gülmeden konuşuyorum valilik anons yaptırtıyor, halkı rahatsız edenler şu maddeden deliğe tıkılır, diye beyefendi... işte, uğraşıyoruz! cart curt! mecburen susturuluyor hak arayışlarım içime gömüyorum gün görmemiş söyleyeceklerimi... içim daralıyor, huzurum kalmadı hiç bir güne Gaziantepli bir ülkücü şairin feryatları gözüm takılıyor, ne oluyor, hazin bir durum mu var? bir düğün yeri... herkes mutluluğu paylaşıyor gençler oynuyor, gelin-damat AŞK yangını ansızın ölüm marşı çalınıyor habersiz vaad edilmiş(!) toprakların itleri patlatıyor kuklalaşmış mendebur dava (!) adına bombayı her yer kan gölü, çığlıklar deliyor göğü elliden fazla masum, insanlık, aşk katlediliyor! yüzlerce yaralı yerlerde sürünüyor kanlı düğün yürekleri dağlıyor, memleket kan kusuyor!. karartılıyor tv’ler, tüm medya dedikleri yağdanlıklar her yer sus-pus insan yüreklerde yangın evimin balkonunda derinden nefes alıyorum gümbür gümbür müzikler katlediyor memleketimi hayasız akınlar devam ederken cennet ülkemde ta gelip bağrıma saplanıyor hançer ve ben ölüyorum öz yurdumda sessiz, sedasız!.. Zafer Direniş ... 21 Ağustos 2016 Pazar 17.00 Akşehir |
saygılarımla
zaralıcan