PEMBE SAÇLI KIZ
Sık ağaçlı ormanların kayıp olgusu.
Hayır hala oradayım! Ben de saklı ruh dolgusu. Biraz çetin zamandayım. Neşe saçar mimiklerim. O ormanda bir başkayım. Titriyordu ah saçlarım. Gamzeliydi yanışlarım. Rüzgar değse içim uyuşur. Beklentisiz her andayım. Ki beklemekle gelmez duygu. Amansız bir savaştayım. Korkma duymaz bir tanesi, Biraz daha karanlığım. Uyku sızlar her sönüşte. Bekler gibi her sonlarım. Ruh çekildi gitti bak. O çocuk da küstü işte. Yeni sezgilerle yarıştayım. Bu ürperti sızdı işte. Dokunmayın kanar yanım! Kanatmaya dokunmayın. Çürük nefes sarmaz öyle. Çürür gider bakışlarım. Bu sabah ıslaktı saçlarım... Kurutmaya yok Güneş’im. Merdivenli gökyüzünde. Nefes sarar dumanlarım. Saf sıkıntı değil ki, Sar sıkıştı kırık izgi. Beklediğim garip çizgi. Kayboluyor bakışlarım. Pembe kaldı çocuk düşler. Her pembe ayrı işler. Sende kalsın al yanlarım. Al ki gitsin karanlığım. Anla işte boş anlarım. Senle dolsun gür saçlarım. Senle olsun evim bağım. Sen de duy ki ben başkayım. Öfke dolu tırnaklarım. Gel kaşındı göz kapağım. Rimel sürmez anışlarım. Sade tutku, yalnız öfke, Hiç dinmeyen eşsiz cümle. Koy bi nokta bitsin öyle... Dalgalandı bak saçlarım... |