Gerçekler..Hangi bulutlu tepelerin ardında bıraktık Gözü yaşlı gençliğimizi? Hangi yeşil yaylara sis olup iner, Aşkımızın nemi sisi, Bitmemişliği, Yağmışlığı, Sel olup akmışlığı, Hepliği… İçimiz kanıyor şimdi doğaya; Ağaçla aynı gövdede olmayı, Bülbülle aynı türküde konuşmayı, Kendimizi dağlara patikalara vurup, Her adımda nefes nefese kalırken, Ve geçirirken gözlerimizin içinden yeşili, Yeşermişiliği,,, Doğa, insana anlayabileceği bir dilden konuşurken, Terden sırılsıklam olana kadar yeşile bürünürken, Sarınırken… Ve bedenlerimiz yeşile eririken, Gözlerimizin içinden geçerken Gerçek aşkın nemi sisi… Ve koptuğumuz yerden akan kana derman olurken Avuçlayıp göğsümüze bastığımız toprak: Anlayacağız… Tanrı bizi çağırıyor!.. Ağaçların yapraklarıyla.. Mis kokulu toprakla.. Yağmur olup inen aşk acısıyla.. Tanrı, Bizi özlüyor!!! Sen de anlarsın bunu bir orman sessizinde, Kuş cıvıltısında, Ve derelerin üzerinde oynaşan güneş yanıklarında!... Tanrı, Bizi cennetine çağırıyor! Her bakıp da içinin eriyip aktığı Manzarada… Bir ilahi huzur olup damarlarında kaynıyor, Kendine duyduğun sevinç! İşte o sevincin kaynağı bizi özlüyor!... Hala farkında değil misin? Tanrı yeryüzünde! Elleriyle saçlarını okşuyor! Sana ne güzel olduğunu Ayaklarına halı ettiği, Başına gölge kıldığı, Derdine derman olduğu Tabiatla anlatıyor!… ………………………………….. Sen daha uyu! Uyu ki ağzın açık kalsın hep, Yanı başında duran gerçeklere… |
bende senin gibi uyumuyorum
sevgiler