Aşk ve Nora
Aşk bana göre değil Nora
Kirli bir yağmurun içine yürüdüğü karanlığa daldıkça kalınlaşan bir akşamım ben… Sen bilmezsin kan tutkuları ve tuzlu deniz dalgaları arasında nasıl da deli bir yelkenli vardır içimde... Fırtınada deniz at yelesi gibi dalgalanırken sen değil miydin o gemiyi hırçın denizlerine davet eden… Portakal kabuğunda saklı turuncu düşün toprağa sızdığı bir uykuda çiçeğin en ıssız en yalnız yaprağına daha dün ektiğim fidandın Şimdi güzün aziz buğusunda arıyorum dallarını… Senden bir dileğim var Umutlarından tüten ve yanan avuçlarıma sızan ne varsa ölü zambağın tomurcuğuna bırak Kim bilir belki yeşerir ruhumun bir sonraki baharında… Her şeyim senin olsun Nora Yeter ki raylarını paletlerin ezdiği bu yüzden dönmeyen trenlerin ıslığına gizlediğim sırlarımı geri ver bana… Kızıl üstüne mor yemenisi bir vişne mevsiminde kirlenmiş baktıkça unutulması zor gözlerine benzeyen bir şey unuttu annem giderken Josef Kılçıksız, Helsinki, 18.02.2004 |