AKREPLE BİR ÖĞLE YEMEĞİ
Uzak gelişler ola
kara bir çizgi üzerinde akrebin öğüttüğü buğdayla suyumun akmadığı sofralarda bir öğle yemeği randevum var: ununu insanlığın dişleri arasında öğütlenmiş öğütleri kuzey depremleri düzünde düzmece mustafalarla suretine sürmenaj heykellere tırnaklarımla nizam ve intizam veriyorum geliyorum bir kara akrable akrabalaşmış yüreğimi ortaya koyuyorum öğle yemeğinde tilkilerce kızartılmış kazı paylalışıyoruz arkeolojik kazılarda çıkmış çatal bıçakla anladım bir öğle yemeği çok farklıymış kızıl kızamık göğüsle akreple uzak denizleden getirilmiş köpüğü bölüşüyoruz kardeşçe örümcüğe bir but kalmıştır kazdan hak bu hakikat bu karaları bölüştük arkeple insanlığa kalan beyazlıktı Teneffüs başladığı öğle yemeği akabinde bir daha ki buluşmada birbirimize gazoz ısmarlayacağız |