Derin Mevzular
Sarhoş âleminden
Yeni çıkmış gibiydi görüntüsü Genç adamın Üstü başı dökülüyordu Yalpalıyordu sağa sola Ayakları gibi Dili de dolanıyordu konuşurken Oysa bir damla bile içki koymamıştı ağzına Birileri itmişti hüznün içine Çamurlarda yuvarlanırken Kaybetmişti renklerini ruhu Onun için Her şey siyahtı artık Sevdiğinin adı Yakıyordu dudaklarını Huzuru kalmamıştı Ateş gibiydi ağzının içi Yanıt bulamıyordu seslenişlerine Uzayıp giden sessizlik Deli ediyordu adamı Niçin hâlâ karanlık ve çok soğuktu bu ev Neden güneş doğmuyordu yarınlara Anlamadı hiç Bulutlardan ne zaman düşmüştü toprağa Zaman mı tuzak kurmuştu yoksa huzura Tanrım Neden bu kadar acıyor yüreğim Diye bağırdı karanlığa Ezberindeki suretine dokunmak istedi kadının Elleri düştü yanına Çok üşüyorum Ondan saçmalıyorum Diye söylenip durdu Gece boyunca Bahanelere sığınır olmuştu Son günlerde Ne zaman kapatsa gözlerini Kadının Kocaman yeşil gözleri canlanıyordu hayalinde Boğuluyordu Düşlerinde bile İç sesi Yanıt verdi sorularına Umutlanma boşuna Asla affetmeyecek seni İtiraf et Vefâsız adamın tekisin Önemsemedin hiç ardında bıraktıklarını Yüksek egonla Önce dikenlerini kırdın gülün Arka bahçende Bir damla su vermeden Kuraklığa terk ettin Savurdun yapraklarını hoyratça rüzgâra karşı Sonra geçtin karşısına güldün Alaylı bir sesle Ben yağmurum dedin gururla Ne zaman istersem o zaman yağarım Ayrılığı sen çizdin hayatına Neden şaşırıyorsun şimdi Film şeridi gibi geçti gözünün önünden yaşananlar Sabaha kadar konuşmuş Aklına geleni saymıştı Bağırarak sindirmeye çalışmıştı kadını Hiç hak etmediği sözler Göktaşı gibi düşmüştü Kadının yüreğinin üstüne Tek kelime etmeden Sadece dinlemişti kadın Öylece kıpırtısız Sonra Ardına bile bakmadan Çıkıp gitmişti adamın hayatından Kendi kendine konuştuğunu anlamıştı sonunda İrkildi birden Babasına mı benzemeye başlamıştı git gide Delilik bulaşıcı mıydı acaba Kanatarak silmişti alınyazısını Biliyordu Bundan sonra ruhu huzur bulmayacaktı Ne zaman yağmur yağsa Hatırlayacaktı günâhlarını Deniz Giritli |