Öncelikle değerli kardeşimin bu muhteşem şiirine isim annesi olmaktan onur duyduğumu söylemek isterim. Kırmayıp yazdınız, sonsuz teşekkürler...

Şairin bir önceki 'Zamane Alimleri' adlı şiirini de çok beğenmiş, zamanın zalimine de yazmanın genç şairimizin kalemine çok yakışacağını düşünerek böyle bir ricada bulunmuştum. Fakat doğrusu düşündüğümün de üstünde bir yürek sesiyle karşılaştım. İçindeki ince göndermeler, yerine cuk oturan taşlar, hicivde kabalığa ve hakarete kaçmayan sözcük seçimi ile, dildeki akıcılığı, abartısız, gerçekçi anlatımı ile mükemmel ötesi bir taşlama, güne, güncele atıfta bulunan. Tarihimizin bu kara sayfasına ışık tutup zamana damga vuran, uzak yarınlara kendini taşıtacak bir şiir...

Ayakta alkışlıyorum sevgili Osman Onuktav.... Bu şiir tarihe tanıklık eden bir şiir olup bir "sızıntı" gibi "zaman" a akacak sessiz ve derinden. Bu kalem ve bu yürek hep çağlasın...

Sevgiler...

Milletimizin aklı bu kadar mı?
Cahil bir adam peşine onca insanı takıyor, yönlendirip yönetiyor.
Genç kızken uzun uzun şiirler yazardım, biraz da öykü tadında.
Bir gazetede Sızıntı diye bir dergi gördüm. isteyene bir örnek sayı
gönderiliyordu. Bir kaç şiir göndererek dergiye abone olmak istediğimi
söyledim. Dergiyle birlikte bir de mektup geldi. O derginin şiir bölümünü
Necati Cumalı yönetiyormuş ki, mektup ondandı. Bana şiirlerimin fazla öğretim
görmemiş olmama rağmen güzel olduğunu, anlamlı dizeler bulunduğunu ve yeni
çıkan dergilere göndermemi söylemişti. Ben de o zamanki gençlik duygusuyla mektubu yırtmış
şiirlerimde anlamlı dizeler olduğunu bende biliyorum demiştim. Sızıntı dergisinin benim dünya
görüşümle örtüşmediğini anlayıp almamıştım. Yeni dergilere ise nasıl ulaşacağımı bilmediğimden
sadece Varlık alıp okumakla yetinmiştim.

Tebrikler gönülden,
şiiriniz günceli yakalamış, anlamlı bir şiirdi.

selam ve saygılarımla..

O kadar ki ne diyeceğimi bilemiyorum Osman Üstadım! Aslına bakarsan az bile demişsiniz. Kıçı kırık bir adam nasıl oluyor da aralarında Prof.ların, okumuş gün geçirmiş insanların, Devletin belli bir yerlerine gelmiş Kerli-Ferli adam(!)ların akıllarını çalıyor? Hani gençken çok kız arkadaşı olan arkadaşlarımıza derdik ya! ''' Şeytan tüyü var'''!!! Bu Kâfir demekki şeytanın ta kendisi. Yoksa akıl-izan sahibi olan bir kişi bu şarlatanın nasıl peşinden koşuyor??? Haaa şunu da diye biliriz! İslam Dininde, ağzı biraz laf yapan, Hatipliği biraz kurnazca kullanan ve zaten Arapların adetlerine adapte edilmişliğinden kaynaklı olursa sonuç ortada olduğu gibi olur!!! Bunu da Atatürk zamanında görmüş ve hiç el atılmamış olan Kur'an Meali hazırlatmış ki benim Milletim bu yönden cahil kalmasın! Okuduğu Arapça kelimelerin, Ayetlerin ne anlama geldiğini anlasın! Ama maalesef okumaktan ziyade, Mürşit olarak kabul edilen ve meydana çıkanların azizliğine kurban gidiyoruz da haberimiz olmuyor.
Osman kardeşim fazla uzatmayayım! Durum ortada.
Yüreğin dert görmesin inşallah. Harika bir anlatım ile dizelerin, inşallah anlamak isteyenlere ders niteliği olsun.

Selam ve saygılarımla.