Garb’ın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
’’Medeniyet!’’ dediğin tek dişi kalmış canavar

Saklama, çıkarma pençeni tek vücut kalalım.
Ben ezelden beri hür yaşadım hür yaşarım.
Ama bu gün ben hiç durmadan ağlayayım.
Sıcak bir günde bulutlar inmiş ülkeme,
Sorma içim sıkılıyor sıcakta yine
Bu gün buralar çok dar/be

Yağlanmış silahlar asker mehmed önde,
Yağlanmış silahlar polis Mehmet yerde,
Bu selalar, bu ezan
Sivil mehmed kanlar içinde
Yine yağmursuz kara bulutlarda ıslandık
İçim yanar, kalbim kanar. Ah be ah anlayın beni
Bu gün buralar çok dar/be

Aynı hastanede doğduk, aynı okulda okuduk.
Aynı bahçeden topladık, aynı tencerede pişirdik.
Acıyı tatlıyı hep birlikte yedik.
Demokrasiyi yitirip de
Ne zaman bıraktık ellerimizi.
Oyuncak olduk, tank olduk, tüfek olduk da.
Silah sıktık birbirimize.
Bu gün buralar çok dar/be

Ne oldu bizim masum bebelerimize.
Mehmedime hainlik yaparken hiç utanmadı mı?
Yürürken kuzuların üstüne hiç yanmadı mı?
Nefes alamıyorum artık kınamayın beni dostlar
Bu gün buralar çok dar/be

Darbe ettiler Türkiye’de türke!
Boyadılar kana, istiklaline göz dikenler.
Bayraklar ağladı damla, damla kan kırmızısından.
Ay küçüldü hicabından yasından,
Hainler tutarken silahın kabzasından.
Can vermiş bedenler yerde,
Ah bu kara günü de görmek varmış serde;
Demokrasi dileğimle
Sormayın bu gün buralar çok dar/be.




Vatandaşlarla görüşen erbaşlar rütbeliler tarafından "tatbikat var" denilerek kandırılıp, Genelkurmay Başkanlığına getirildiklerini söyledi.