Gencligim Deli Dolu Bir BAHARDI GITTI DOSTUM
Gencligim Deli Dolu Bir BAHARDI GITTI DOSTUM
Gecenin bir yarısı aklıma düştün yine. Ne garip, aklıma geldikçe beni istemsizce gülümseten bir tek sen kaldın artık. İçimdeki acı her geçen gün azaldı dostum. Artık canımı yakanların hepsini tek tek affediyorum. Affettikçe de içimden göçüp giden kuşlar geri dönüyorlar. Bana ne olduğunu hiç bilemediğim bir şeyler oluyor bugünlerde.Korkuyorum... SENI SENI BULMUSKEN KAYIP ETMEKTEN İçimde yaşadığım deprem ne şiddetliymiş, hasar tespiti yapıyorum bugünlerde BEN ALMANYDA HER GÜNKI GIBI TEK DOSTUM KAGIT KALEM SIRDASIM BENIM;BEN SENIN HÜKÜMLÜN OLMUSUM VERECEGIN HER CEZAYA REZIDIR BU ARSIZ GÖNLÜM. Hayatımda birçok şeyin oturacağını sandığım KIRKLI yaşlarımda her şey allak bullak oldu. Panikledim, tamam bir de çok korktum hem de çok. İnanamadım aylarca, o çok güvendiğim insanlardan gelen ihanetlere ve sevdamın sıradanlığına. Şiddetle reddettim, hiç olmamış gibi yaşamaya çalıştım. İşte o günlerde güneşin aydınlığına sığındım, bir de ICIMDEKI YARINALAR VE HAYALIMDEKI O INSANA BIRGÜN RASTLAMAK VE BULDUGUMDA AYAKLARININ ALTINI ÖPMEGE YEMIN VE AND ICMISTIM . Günlerce sakin bir DERE KENARINA gittim. Diktim gözlerimi ufuk noktasına, gözlerimin karası ARAS NEHRININ mavisine yeşiline dönene dek baktım, baktım; sanki KARS ARAS NEHRI içimdeki enkazı alıp ta derinlerine gömecekti. Ama gece olunca başladı koyulaşmış yalnızlığım, yitikliğim... Geceler ne uzunmuş ZAMAN ACIMASIZ KARS TA ... Zaman geçtikçe içimdeki acı yerini kokulara bırakmaya başladı. Sen hiç çocukluğunun kokusunu duydun mu? Annemden gizli ayaz KARS gecelerinde KIZAK KAYMAK ICIN kova kova su dökerdik sabaha buz kessin de kayalım diye. Evdeki çamaşır leğenlerini çalıp bizim sokağın rampasında kayardık çığlık çığlığa, soğuktan elimiz yüzümüz morarıncaya dek KARS ZATEN IKLIMI GIBI SERT VE ACIMASIZDIR . Geceleri uyku saatimi geçirme anamdan azar işitme bahasına okuduğum Ömer Seyfettin, Kemalettin Tuğcu hikayeleri;ve O YASTA HAYATIN ICINDE MUCAELE EDERDIK SIMDI BAKIYORUM NAYLON GENCLIGE HER KES HAZIRCI OLMUS Bizim kuşağın çocukları yoktan var etmeyi öğrendiler. Tüketimi bilmedik biz. İlaç kutularından araba, damacanaların alüminyum kapaklarından tabak yapıp OYUN oynardık baharları papatya dolan boş arsada.HURDA ÜC TEKERLEKLI BISIKLETLERI KIRALAYIP BINERDIK O arsaya da bir apartman dikmişler biliyor musun, çocukluğumuzun bez bebeklerimizin, kahkahalarımızın üstüne beton döküp... İlk kalbimin çarpışı, çocukluk aşkım... O papatyaların yere düşen yapraklarıyla seviyor, sevmiyor... Sahur vaktine kadar börek açan annemin kokusunu bırakıp da arkadaşlarımın yanına gidemezdim. RUHSUIZLARLA KÜCÜK YASTA UGRASMAK YOKMUYDU çağırırdık! KARDESIMIN gizliden bağladığı ipi çekmesiyle dalgalanan tülü görünce çığlık çığlığa kaçışırdık. Ah ben ne çok özlemişim çocukluğumun kokusunu... VE DOGDUGUM KARSI 12 .YASINDA CANIMI YAKANLARDAN CAN ALMAK ISTERKEN RAHMETLI DEDEMIN SILAHI ELIMDEN ALISI HALEN BU GÜN GIBI GÖZLERIMIN ÖNÜNDE :BE DOSTUM sen BUNLARI YASADINMI hic o yüzden sana roman gibi gelmsein Lise yıllarım deyince FASIT DARBECI KENEAN EVREN GELIR HEP AKLIMA . Sınıfın çalışkan tayfasından olmama rağmen dersten atılmama neden olan muzipliklerim, okulu asıp arkadaş evinde ALDIRMA GÖNÜL ALDIRMA MARSLARI SÖYLEMEMEIZ GARIP ANAMIN KURSUN GIBI YAGAN SIYASI PISLIKLERIN ICINDEN BIZI CIKARIP ALMASI GECE YARILARINDA KADIN BASINA BIZLERIN ARKASINDAN DOLASMASI YOKMU BE DOSTUM OOOOOF OF KARDESIM RAHMETLI ZIYA SAGCI BEN SOLCU OLMAMA RAGMEN ASLA HIC KÜSMEDIK BIZLER BIRBIRIMIZE , o minicik odalarda yüreğimizi paylaştığımız saatler. Ah annemle seyrettiğim, Türk filmleri. En acıklı sahnede benim müthiş yorumlarımla kahkahalara boğulmamız. Aşk sandığımız kıvranışlarımız geliyor aklıma… Sonra üniversite yıllarım;kars erzurum atatürk üni, frankfurt üni .....Sigara dumanlarıyla örtülü kantinde yabancı gelen siyasi söylevleri anlamaya çalışmalarım. İlk platonik aşkım, onu görünce ellerimin titremesini saklamak için acemi çırpınışlarım. Sonra, tam da bu sıralarda, karlı bir günde terk edip gidişi hiç sevemediği ALMANYA yı ve beni... Yüreğime en ayaz yalnızlıkları bırakarak. kars da bir kasabaya gidip muzafferin memur oluşu. O kasabada evlenip hayatımdan yok oluşu RAHMETLI CAN YOLDASIM ERCAN ACAYIN INTIHARI … Ah be can dostum, hayat nerelere getirdi bizleri, Bir yuvam olmuştu, ne kolay yıkılırmış meğer kale sandığın korunaklar. Parasını kazanan ayakta dimdik kalabilen ADAM oldum. Oldum olmasına da yüreğimi dik tutamadım galiba, sevda sandığımız hoyratlara teslim edip hep acıttım, korumayı bilemedim belki de. Kim bilir... Ben çocukluğumun kokusunu özledim DELIKANLI çiçeği.Yaşanan acılardan sıyrılmak için belki de, bir bisküviye ışıldayabilen gözlerimizi özledim, mutlu olabilmenin yalınlığını özledim. Çocukluğumun kokusuyla canımı yakan herkesi tek tek sabırla affetmeye başladım. Affettikçe diriliyorum, affettikçe hayattaki renkleri görüyorum. Affetmek haklı görmek değilmiş, affetmek sevmek demek değilmiş; affetmek içindeki zehirden kurtulup yola her şeye rağmen devam etme gücü demekmiş. Bir tek özlemimi geçiremiyorum. Ben geçmişi çok özledim be dostum, ama geçmiş neresi onu da artık bilmiyorum... Hep hayatımda kal dostum sen benimle bir ömür kal tuncer ölür yoluna senin . Birbirimizin hayatlarına şahit olmayı sürdürmek dileğiyle, tüm sevgimle hasretim gözlerine . almanya 17.07.08... ( TUNCERBIRDAL ) |