Aşk DilencisiSevdâlar taşırmış insan yükünü, İnsan sevi(li)nce dağı delermiş. Nasıl anlatayım bilmem öykünü? Sen; aşk dilencisi, yaralı derviş… Elinde bir fırça, tepede güneş, Bir siyah dokunuş ve hıçkırıklar. Yakmazdı canını belki bir ateş, Kemiksiz kalbinde onca kırıklar. Ve gözünde yaşlar bir sessiz ırmak; Çağlar da akar hep içine susuz. Uykuda eş ve dost, lamba ve sokak, Seninle beraber gece uykusuz. Arkasından zaman bir rüzgar gibi, Savurur geçmişin hüznünü bir gün. Bir sâhile vuran dalgalar gibi, Aynada izleri kalır döngünün. Nihâyet sırlarla kardeş olursun, Yüzünde tebessüm ve gönlünde gam. Aradığın elbet bir gün bulursun, Ödenir diyeti aşkın tastamam... |