MECBURUMÇürüsün menekşeler goncalar boyun büksün; Bahçemdeki gülleri soldurmaya mecburum… Kimi mutluyken içer kimisi de neş’eden; Ben kadehi dertlerle doldurmaya mecburum… Muma dönmüş hayatım erirken yavaş yavaş; Gözlerimde infial gözlerimde bir savaş; Her sözümde dram var her şiirde o telaş; Vuslatımın yüzünü güldürmeye mecburum… “Benden bana umut yok” desem de, bakacaklar; En olmadık zamanda karşıma çıkacaklar; Kurduğum hayalleri boşyere yıkacaklar; Papatya saçlarını yoldurmaya mecburum… Halimi senden gayri başkası bilecekse; İstemem gözyaşımı başka el silecekse; İstemem yorgun yüzüm sensizken gülecekse; Adımı son kervana bildirmeye mecburum… Ne baharın müjdesi ne yazların sabahı; Yük olmuş yüreğime sensizliğin günahı; Tek kurşunluk ölümdür hicretimin silahı; Sakladığım o yerden aldırmaya mecburum… Boynuma ilmek olmuş gecelerin gecesi; Madem ki sensizliğim yokluğun işkencesi; Madem ki dile yüktür hasretlerin hecesi; İçimdeki o beni öldürmeye mecburum… Hacet mi var gerek mi kapı kapı sorsunlar; Saklanacak yerim yok vuracaksa vursunlar; Yeter ki son nefeste sözlerinde dursunlar; “Beklenen Şarkı” mızı çaldırmaya mecburum… Ali ALTINLI – 13.07.2016 Saat: 20:55 |