Ve Esirru KavlekümŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bu manzume, Kuran-ı Kerim’de Mülk Suresi 13. ayetin nüzul/ iniş hikayesini şiir diliyle anlatma denemesi gibidir.
Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki O(Allah), kalplerin içindekini bilmektedir. Kuran Mülk 13 Adımlar yaklaştı, sesler sıklaştı Önce fısıltılar, sonra mırıltı Ayak patırtısı, kalp çarpıntısı Nefesler kesildi sessiz fısıltı Kimdi, neydi, niçin böyle gizliydi? Rüzgar örtememiş kumlar izliydi Kulak, şom ağıza yapışmış gibi Vicdanlar duymasın, duymasın bizi Bizi bizde olan bizler duymasın! Çölde, sıcaklarda, gece karanlık.. Sokaklar ıpıssız sam yeli susmuş Her yerdeki kulak her yeri pusmuş Görülmüyor kimdir, kaç kişi bunlar, Soğuk iliklerde sanki buyarlar.. "Sadıki (dostum) sakit ol sesimi sakla" -Ne sadık bir dostmuş vurur ayakla Okkalı bir tekme yeri gelince- Muhammedin Rabbi dinler kulakla Sakın duymasın o, haberdar eder, Muhammed dünyayı bize dar eder Kadınların ağzı büzülmez torba Habeşi köleler köşe bucakta "Ateş odunları, rezil, rüsva" der.. Makinist sinema ses ve perdeyi Şeritlere alır, iplere takar Zamanı gelince kimi ibretle Kimi de bakarlar gibi bakarlar.. Vahy güneşi geldi elveda gece! Abestir kelamlar acizdir hece Bir mana, bir şerbet, bir bal, bir özdür Külleri savrulmuş yürekte közdür Madde, kase, kabuk birer mahluktur Tartmaz onu akıl ölçü bozuktur. Gözünü aç, perdeyi çek, güneş ay, Bundan on dört asır evvel geri say Sonsuz bir haşmetle kovdu zulmeti Zaman buldu, asır buldu, dehir buldu saadeti Yazık hala uyuyorsun vakit akşam olmada Güneşin son huzmesi, son ışığı dolmada Gözünü aç, perdeyi çek, alem Nur içindedir Seninse aklın hala küçücük hiçindedir Vakit akşam olmadan çabuk uyan ey gafil Uyku vakti değildir, uyan, gör, ayıl ve bil Gözlerini yummuş onlar bir zaman Ayıldıklarında geceydi zaman Ne kadar dediler etmedi bir kar "Sakın duymasın o haberdar eder" Arştan ferşe bir Nur, kalplerde huzur Yüzlerde nişane sinede sürur Dediler ki duydu O’nun ilahı Artık elindedir mu’ciz silahı.. Ayette mealen şöyle diyordu: Açıklasalar da gizleseler de, Ne geçiyor ise bilir kalplerde.. Erzurum 1983 |