Annemin sütünü sana sakladım gece kuşları çığlık çığlığa göç ediyor odamda,pencerenin dibinde mermerleri aşağılıyorum neden yalnızım bilmiyorum bir çiçeğim var büyümeden eğilmeye başlıyor tensiz insanlar geçiyor günlüğümde saklı bir çok maske çıkartıyorum ve uzatıyorum bakire kızlar geçiyor önümden sesleri bir denizci kadar sert yıldızları göğüsleriyle kapatıyorlar onlara anlamak güç ölmemek için yaşıyorlar
babamın bozuk plağını tamir etmeye çalışıyorum geceyle aramızda bir rüşvet bu ölüler hızlı ilerliyor bugün sokakların tavanı artık bozgun belki de bu yüzden bu kadar sıcak ve ayaklarım kızgın
uzanıyorum insanlığın nefesi içimden çıkıyor soluk soluğa kalıyorum belli saatler ayakların geçiyor önce ellerinle sevişmişler insanlık utanıyor bizden özleminin sürgün edildiği bir günde duvarlara adını sayıklatıyorum biliyorum,ben de biliyorum size çığlık kuşları,size yeni topraklar taşıyorum
bu aralar sen yokken kapitalizm yine zirvede ülkeler yeni oyunlar çiziyor birbirini yutmaca hava desen artık daha sıcak sen yoksun ayşe teyze artık kapımızı çalmıyor fahriye abla eskisi kadar yiğit bir kadın değil balkonlardaki beyaz atletler karaya çalındı çocuklar da kapımı çalıp kaçmıyor oysa zilin arasına mutlu gülücükler koymuştum artık kimse bakmıyor
madem sen yoksun bana ellerini gönder annemin sütüne batırılmış gövdeni çıkart biraz özen biraz süslen beraber yeninden doğacağımız güne belki ağaç olarak başlarız belki bir kedi sen gel bak daha neler neler biliyorsun hayat bu yokluğunda mükerrer
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yalnızlığın yalın hali şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yalnızlığın yalın hali şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Katılıyorum size şiir,şiir olduktan sonra problem işgal edecek bir şey yok.Zaten her şiir de bir hikayenin ürünü olarak çıkıyor içeriği ne olursa olsun. Şiirse tabi. Teşekkür ederim..
Yazmayayım diyorum dayanamıyorum. Yazacağım; Çünkü gözlemlediğim kadarı ile bu sayfanın sahibi şiiri seviyor. O sebeple bir iki uyarıda bulunacağım.
Yukarıya asılan şiirde yer yer gerçekten iyi imgelere rastladım, lakin dizelerin şiirdeki yer alışı, yani okuyucu ile buluşması hiç şiirsel değil. Genelde düzyazı niteliğinde yazılmış dizeler bunlar...
Daha şiirsel olmalı, düzyazı önyargısından kurtarılmalı şiir... Şairin şiddetle buna ihtiyacı var.
Yani demem şu ki; Yazdıklarınızı asmadan önce bir daha gözden geçirin...
İyi ki yazdınız teşekkür ederim ilk önce bunun için.Aslına bakılırsa bir kaç kere okursanız şiirin kıvamına girebilirsiniz demek istediğim şu ki bunlar birer yaşanmışlık Cemal Süreyanın Memo'nun 'oyuncak sepeti uykularda' dizesi şiire hiç uymayan ama kendinizi verince hayran bırakan düşünceler o yüzden şiir de böyle bir düzlük yok gözden geçiriyorum çünkü.Ayrıca öykü gibi şiir yazanları ben de hiç sevmiyorum sitede sevilen bir kaç şair var beğenisi çok onlar böyle ama ben öykü tarzında,hikaye anlatır gibi hayatımı anlatıyorum şiirimi öyküleştiriyorum öyküyü şiir gibi yazmıyorum.Önerinizi tabi ki dikkate alacağım daha çok düzenleme yapacak vaktim var.. Size de şiir ola..
Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü Dünya demiş Nazım Hikmet.Çok hikmetli konuşmuş yine hayat koşu bandı gibi hızlanıyor ağır ağır üstünden düşmeyiz sağlam şiirlere tutunursak..
İnsanlar dünyaya yalnız gelirler… Yalnız giderler… Bana sorarsanız, yaşarken, gelirken ve giderkenkinden daha yalnızdırlar.‘’ Emily Carr
‘’Bazen evrende yalnız olduğumuzu düşünürüm, bazen de olmadığımızı. Her iki durumda da bu düşünce beni afallatır.’’ Arthur C. Clarke
Uzayıp giden bir yalnızlık tarife var adı koyulamayan.Bana sorulursa şerefli yalnızlık var bir de yoksul yalnızlık seninki şerefli bir yalnızlık bu da yalnız olmadığının sadece eksik olduğunun göstergesi..
Aslında yalnızlık sadece Allah'a mahsus bir şey. Şerefli yalnızlık konusunda katılıyorum sana çünkü farkındaysan eğer bir şeylerin adını koyabiliyorsun o zaman. Eksiklik daima devam edecek tam olduğumuz an biteceğiz..
Dağa çarpıyor gemiler
Trenler her seferinde raydan çıkıyor
Kuşlar vuruluyor
Gözlerinde
Gözlerimde yokluğun
Gözlerimde hasretin geziyor
Parmak uçlarımda şiirler kanıyor
Üstüme sinen tütün kokusu
Çiçeklerin boynu bükük
Muhtaç ellerine doğru/su...
Yokluğunda
Varsın
Varlıgında hüzün
Siyah saçların gibi tutuşuyor
Gündüzlerin
Yokluğunda geceden farkı yok.
Bunlarda bizden olsun
Saygı ve selam ile.
Toprağımsın tarafından 6/24/2016 9:15:08 PM zamanında düzenlenmiştir.